Geçtiğimiz hafta sonu , Güzelyurt havalisinde oturup da konutu olmayan ve hak sahibi sayılanlara , sosyal konut sahibi olmaları için , kuralar çekildi .
Devlet , hatırladığım kadarı ile , 1990 yılında sosyal konut yapıp , evsiz olanlara , dağıtmıştı .
O tarihten sonra , bu güne değin , sosyal konut yapılmamıştır .
Uzun bir zaman dilimi , oldu .
Ülkemiz , bir ada ülkesi olduğu için , hem arsalar , hem de konutlar , çok pahalı .
O nedenle , devletin bu işe el atması çok yerinde bir olay .
Tabii , bu işte , devleti yönetenlerin payı çok .
Üstel Koalisyon Hükümetini , bu nedenle kutlamak gerek .
Sn. Başbakanın .
Güzelyurt’tan , göçü engelleyeceğiz yollu açıklaması da , Güzelyurtlulara verilmiş , bir siyasi sinyal olsa gerek .
Niçin , siyasi bir mesaj diye , meraklıları sorabilir .
Yanıt .
2004 referandumu ile yapılan , her ikili görüşmelerde , Güzelyurt çantada keklik .
En son , Crans Montana’da , altın tepsi ile Güzelyurt sunulmuştu da , karşı taraf, çok obur , az geldiği için tepsidekileri kabul etmemişti .
Sini önermiş , bizimkiler , siniyi doldurmak çabasındayken , imdada , Netanyahu katili yetişti ve dirabezayı tumba etti .
Yukarıda , siyasi mesajdan bahsettim .
Sn. Üstel , göçü engellemek açısından söyledikleri ile , bir bakıma , artık Güzelyurt’un , tepside olmadığının da bir mesajını vermiştir .
Bu , bir siyasi karardır da , ayni zamanda .
Güzelyurtlulara , merak etmeyin , sizi hiçbir güç yerinizden edemez . Bunun kanıtı , Güzelyurt’a yeni sosyal konutlar yaparak , sizi oraya daha da kökleştiriyoruz , demeye mi getiriyor ?
Bu açıklamadan , çıkan mana , bu olsa gerek .
Tabii , siyasi güvence , çok önemli .
Fakat .
Güzelyurt’un göç vermemesi , salt sosyal konut yapmakla ve Güzelyurt’un masada olmamasıyla , yeterli olabilir mi ?
En başta , ekonomik sıkıntıları doğuran nedenleri , ele alıp , çözümler üretmekten geçer .
1976‘ dan itibaren , Güzelyurt’ta ikamet eden biri olarak . Genelde , ekonomisi , inişli çıkışlı seyirler gösteren ivmelerle , bu günlere geldik .
Gelir kaynağı , narenciye ve hayvancılık olan yöre halkı , şimdilerde çok endişeli .
İklim değişikliği ile birlikte , kuraklık ve havaların ısınması nedeni ile , su kaynaklarında meydana gelen ve daha da artacak olan sıkıntıların , endişesi içindeler .
Gelir kaynakları , suya bağlı olan , başta narenciye üreticileri , gelecek için çok kaygılı .
Anavatandan gelen suyun , narenciye bahçelerine , 15 günde bir verilmesi de , sıkıntıları artıran bir gelişme .
Bu konuda , hiçbir ilgili , rahatlatıcı bir açıklama yapmıyor .
Sızan bilgiler , Mesarya’ya gidecek olan bir miktar suyun da , sıkıntıları daha da artıracağı yönünde .
Doyurucu açıklama yapılmaması nedeni ile , konu , birçok spekülasyona da açık kalıyor .
Bunun dışında , gelir getirici , meslek kolları olmadığı için de , devlet kapısı , bir nevi sığınılacak yer oluyor .
Narenciye , bitmek üzere .
Nedeni , su , yakında , içme ve kullanma için bile yeterli olmayacak .
Başka çareler , düşünülüp aranmalıdır .
Çünkü , yumurta kapıya dayanmıştır .