Yılmaz, federasyonun yıllar içinde defalarca denendiğini ancak her seferinde masaların dağıldığını hatırlatarak, “1960’ta kurulan sistem yalnızca 4 yıl sürdü, 1974’ten sonra başlayan görüşmelerde de hiçbir somut sonuç alınamadı. 2004’te referandum süreciyle umutlar yeniden yeşerdi ama beklentiler boşa çıktı. 2017’de ise haritanın yüzde 70’i teslim edildi, asker konusu dahi konuşulabilirdi, buna rağmen masadan kalkıldı” dedi.

Geçmişteki liderlerin ve temsilcilerin sürece büyük çaba koyduğunu vurgulayan Yılmaz, “Sayın Erhürman’ın da belirttiği gibi bu neslin federasyon için yaptığı girişimler aslında son denemeydi. Sayın Talat da bu çabaların içinde yer aldı, ama sonuç değişmedi” ifadelerini kullandı.

Yılmaz, 2021’de Cenevre’de yapılan 5+1 toplantılarını hatırlatarak, “Egemen eşitlik kavramı gündeme geldiğinde iki tarafın da pozisyonunu değiştirmediği görüldü. Rum tarafı 50 yıldır yanaşmaya gelmiyor. Biz ise son 4 yılda tutumumuzu daha da keskinleştirdik” dedi.

Rum tarafının Türk halkını tanımlama biçimine de tepki gösteren Yılmaz, “2021’de Rumlar bize ‘Müslüman azınlık’ dedi. Bizi halk olarak bile tanımlamadılar. Bu noktada artık ciddi bir yol ayrımına gelindi” ifadelerini kullandı.