Geçiş kapılarında ortak akıl zamanı

Kıbrıs’ta yıllardır süren çözümsüzlüğün en somut yansımalarından biri de Yeşil Hat’taki geçiş noktalarıdır.

Kıbrıs’ta yıllardır süren çözümsüzlüğün en somut yansımalarından biri de Yeşil Hat’taki geçiş noktalarıdır.
Her gün binlerce Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum bu kapılardan geçiyor; işine, okuluna, sevdiklerine ya da günlük ihtiyaçlarına ulaşıyor. Yani bu mesele sadece siyasetin değil, doğrudan halkın yaşam kalitesini ilgilendiriyor.
Son günlerde geçişlerde yaşanan yavaşlamalar, kimi zaman da keyfi uygulamalar ciddi huzursuzluk yaratıyor. Rum basınında çıkan haberlerde, Güney Kıbrıs’ın Şengen bölgesine tam katılımının önündeki en büyük engelin Yeşil Hat olduğu ifade ediliyor.
Yeşil Hat Tüzüğü’nün sınır kontrolünü yasaklaması ve yalnızca kimlik kontrolüne izin vermesi, AB nezdinde soru işaretlerine yol açıyor.
Rum tarafı, bu düzenin Şengen üyeliğiyle bağdaşmadığını düşünüyor. Ancak bu sorun yalnızca Güney’in değil, tüm ada halkının sorunu.
Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay’ın da vurguladığı gibi, geçişlerdeki gecikmeler sadece son dönemdeki tutuklamalarla ilgili değil; daha önce de benzer sıkıntılar yaşanıyordu.
Önemli olan, meseleyi bir “taraf çekişmesi” gibi görmekten ziyade, AB’nin de dahil olduğu üçlü bir çözüm mekanizması yaratmaktır.
Çözüm için birkaç somut adım atılabilir:
Bunlardan birinci şeffaflık: Rum tarafı, geçiş uygulamalarındaki değişiklikleri Yeşil Hat Tüzüğü çerçevesinde AB’ye bildirmek zorunda. Bu süreç şeffaf işletilmeli ve Kıbrıs Türk tarafıyla da paylaşılmalı.
İkincisi ortak komite: Kuzey ve Güney’den temsilcilerin, AB yetkililerinin de dahil olacağı teknik bir komite kurulmalı. Geçişlerdeki sorunlar bu masada hızla ele alınmalı.
Üçüncüsü halk odaklı yaklaşım: Hatırlamak gerekir ki, bu kapıları kullanan sıradan insanlardır. Geciken, işine yetişemeyen, ticarette zarar gören, öğrencilik hayatı aksayan hep halktır. Bu nedenle kararlar siyasi hesaplarla değil, halkın ihtiyaçları üzerinden şekillendirilmeli.
Kıbrıs, iki toplumun da ortak evi. Geçiş noktalarının tıkanması, günlük hayatı da, adadaki güven ortamını da zehirliyor. O yüzden bugün yapılması gereken şey, bu meseleyi bir siyasi koz değil, insani bir sorun olarak görmek ve ortak akılla çözmektir. Bizden söylemesi…
Bu haber 77 defa okunmuştur

:

:

:

: