Tango iki kişiyle yapılır

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yaklaşan seçimler, yine aynı tartışmaları gündeme taşıdı. Bir yanda Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın iki devletli çözüm ısrarı, diğer yanda Cumhuriyetçi Türk Partisi lideri Tufan Erhürman’ın federasyon zemininde bir çözüm arayışı…

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yaklaşan seçimler, yine aynı tartışmaları gündeme taşıdı. Bir yanda Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın iki devletli çözüm ısrarı, diğer yanda Cumhuriyetçi Türk Partisi lideri Tufan Erhürman’ın federasyon zemininde bir çözüm arayışı…
Ancak bu tartışmaların en kritik eksikliği, halkın bu konularda iki lideri aynı programda karşı karşıya görememesi. Televizyon ekranlarında, açık ve net bir fikir düellosuna tanıklık edemeyen halk, doğal olarak kafa karışıklığı içinde kalıyor.
UBP Milletvekili Hasan Taçoy’un Erhürman’a yönelttiği sorular, aslında meselenin özünü özetliyor. Erhürman gerçekten de seçilirse yeniden federasyon görüşmelerine mi yönelecek?
Ve daha önemlisi, Türkiye’nin artık terk ettiği bir modeli yeniden gündeme taşımak için Ankara’yı ikna etmeyi mi planlıyor? Bu sorular cevapsız bırakıldıkça, federasyon söylemi havada asılı kalmaya mahkûm oluyor.
2004’te Annan Planı referandumu, bu tartışmalar için aslında tarihî bir kırılma noktasıydı. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan dahi bu plana “evet” demişti. Kıbrıs Türk halkı da yüzde 65 oranında “evet” diyerek çözüm iradesini net şekilde ortaya koydu. Ancak Rum halkı, yüzde 76 gibi ezici bir oranla “hayır” diyerek masayı devirdi. Yani federasyonun en somut, en kapsamlı denemesi bizzat Rum tarafı tarafından reddedildi.
Aradan geçen yıllarda Crans-Montana süreci yaşandı. İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın da ifade ettiği gibi, Rum lider Anastasiadis’in iki devlet söylemini ortaya atmasıyla süreç çöktü. Talat’ın iddiasına göre, Anastasiadis bu çıkışı İsrail Başbakanı Netanyahu’nun telkinleriyle yaptı. Ve nitekim o günden sonra Güney Kıbrıs-İsrail ilişkileri hızla derinleşti. Bugün İsrail füzeleri ve hava savunma sistemleri Güney’e konuşlandırılıyor. Bu tablo, Rum tarafının gerçek niyetini net biçimde gösteriyor: Onların federasyonla, ortaklıkla bir ilgisi yok.
Durum bu kadar açıkken hâlâ federasyon hayaliyle Kıbrıs Türk halkının oyalanması, zaman kaybından başka bir şey değil. Çünkü tango iki kişiyle yapılır. Rum tarafı ise yıllardır tek başına sirto yapmayı tercih ediyor. Onların niyeti, ortaklık değil; Kıbrıs Türklerini azınlık yaparak kendi egemenlikleri altında eritmek.
Başbakan Ünal Üstel’in de dediği gibi, seçimden sonra yine birbirimizin yüzüne bakacağız. O halde bugünden sağduyuyla düşünmek gerekiyor. Kıbrıs Türk halkı, gerçekçi bir vizyona mı yoksa defalarca reddedilmiş hayallere mi yönelmek istediğine karar vermeli.
Federasyon söylemi artık nostaljik bir hikâyeden ibaret. Gerçekler ortadadır: Rum tarafının iradesi olmadığı sürece hiçbir masa bizi birleştiremez.
O yüzden geleceğimizi, kendi ayaklarımız üzerinde duran, Türkiye ile uyumlu ve iki devletli çözüm temelinde inşa etmekten başka çaremiz yoktur. Bizden söylemesi…
Bu haber 96 defa okunmuştur

:

:

:

: