Günümüzde Gazze’deki durum, yalnızca bir savaş değil; hukukun, insanlığın, umutların sınandığı trajik bir eşiğe işaret ediyor.
İsrail Netanyahu liderliğinde yürüttüğü askeri operasyonlarla birlikte, Birleşmiş Milletler nezdinde bağımsız komisyonların “soykırım” tanımlamasına yol açan bulgularla karşı karşıya.
Bu bulgular sadece Filistin halkının çektiği acıyı belgelemekle kalmıyor; aynı zamanda dünyanın suskunluğunu, uluslararası kurumların görevini yerine getirmedeki isteksizliğini de gözler önüne seriyor.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC) geçen yıllarda Netanyahu ve savunma bakanı Yoav Gallant hakkında savaş suçu ve insanlığa karşı suç iddiaları kapsamında tutuklama kararı çıkarmıştı. Bu karar henüz tam anlamıyla uygulanmamış olsa da, yargı süreci kaçınılmaz görünüyor.
Bir devlet, “terörle mücadele” adı altında temel insan haklarını, uluslararası insancıl hukuk standartlarını ihlal etme hakkına sahip olamaz.
İsrail’in Gazze’de yaşattığı acılar, geride kalan enkaz, çaresizlik içinde kaçan kadınlar, çocuklar, yaşlılar; bütün bunlar sadece rakam değil, insanlık suçlarının fiziksel izleri.
Soykırım iddiası, hafife alınacak bir etiket değil. Eğer bu iddia doğrulanırsa, uluslararası hukukta cezai sorumluluk, liderlerin emriyle ya da ihmaliyle bu suça destek verenlerin, yardım edenlerin de dahil edilmesi demektir.
Bu boyutta bir suçlamanın gerektirdiği şey, sadece sessiz protestolar ya da kınama mesajları değil; etkili yaptırımlar, silah satışlarının durdurulması, hesap verme mekanizmalarının işletilmesidir.
Filistinliler bugün dilini, yaşamını, onurunu korumak için değil, hayatta kalmak için mücadele ediyor. Netanyahu yönetimi ise bu mücadeleyi bir “strateji” olarak görüyor olabilir; fakat dünya vicdanı, tarih ve hukuk bir gün bu stratejilerin hesabını soracaktır.
Dünya için kimin tarafında olacağına karar verme zamanı: Adaletin, insanlığın ve uluslararası hukukun yanında mı; yoksa sessizliğin, göz yummanın ve siyasi çıkarların arkasında mı duracağız?
Çünkü soykırım iddiası, salt Filistinlilerin değil, bütün insanlığın sınavıdır. Bizden söylemesi…