İki devletli çözüm nasıl başarıya ulaşır?

Son dönemde Türk Dünyası’nın zirvelerinde Kıbrıs meselesi bağlamında yaşanan gelişmeler oldukça önemli.

Son dönemde Türk Dünyası’nın zirvelerinde Kıbrıs meselesi bağlamında yaşanan gelişmeler oldukça önemli.
Türk Devletleri Teşkilatı’nın zirvesinde kabul edilen bildiriyle “Ada’daki mevcut gerçeklere dayalı, karşılıklı ve kabul edilebilir çözüm” vurgusunun yapılması; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin gözlemci statüsüyle TDT’de yer alması; Meclis’te “iki devletlilik” önerisinin kabul edilerek komiteden geçmesi…
Tüm bunlar sadece siyasi manevralar değil önemli adımlardır.
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Türk dünyasının desteğinin artarak devam ettiğini” söylemesi, KKTC’nin izolasyonunun kaldırılması konusunda siyasi söylemlerin ciddiyetini gösteriyor.
Özellikle “KKTC’nin tam üyeliği yakındır” mesajı ve TDT Aksakallar Konseyi’nin KKTC’de yaptığı toplantılar gibi adımlar, sadece sembolik olmaktan çıkıp pratiğe dair beklentileri yükseltiyor.
Türkiye’nin söylemlerinin, muhalefet ile iktidar fark etmeden bu noktada paralel durması da bir umut vesilesi.
Ancak bu gelişmelerin pratik yansımaları, uluslararası hukuk, diplomasi ve fiil durumlarla sınanacak.
“İki devlet” önerisi sadece Türkiye içinde değil, dış ilişkilerde de büyük değişim gerektiriyor: Tanıma, ambargoların kaldırılması, BM ve benzeri uluslararası mekanizmaların tutumları ve AB’nin tepkisi gibi faktörler bu bağlamda öne çıkıyor.
KKTC’nin Türk dünyasında tam üye yapılması, diplomatik ve ekonomik alanda somut adımlar sağlar. Ticaret, ulaşım, eğitim, sağlık gibi alanlar bu adımların en önünde yer alır.
Bir diğer husus, siyasi kültürümüzde Kıbrıs meselesinde ortaya çıkan noksanlıktır.
Türkiye’deki iktidar ile muhalefetin genellikle farklı kulvarlarda olurken Kıbrıs meselesinde birleşmesi bize örnek olmalıdır.
Tarih boyunca, mücadele eden ama bölünen milletler çoğu zaman dış etki ve baskılar karşısında zayıflar. Kıbrıs’ta da durum farklı olmamalı.
Ada Türk halkının varlık mücadelesi, ulus devlet düşüncesiyle örtüşen bir milli refleksle, farklı siyasi görüşlerimizi askıya alarak savunulmalı.
Sonuç olarak, bugün yaşananlar yalnızca sembolik kazanımlar değildir; eğer süreklilik kazanır, somut adımlarla desteklenirse, KKTC için izolasyonların kaldırılması ve uluslararası arenada hak ettiği statüye yaklaşma açısından önemli bir “geçit” olabilir. Bizden söylemesi…
Bu haber 64 defa okunmuştur

:

:

:

: