Cumhuriyet Meclisi Başkan Yardımcısı Fazilet Özdenefe, cumhurbaşkanlığı makamının anayasal yetkilerine dikkat çekti. Bazı ülkelerde cumhurbaşkanlarının meclisler tarafından seçildiğini hatırlatan Özdenefe, “Bizde ise meclisin seçtiği bir cumhurbaşkanı yok. Tam anlamıyla başkanlık sistemi olmasa da yarı başkanlık ya da parlamenter sistem özellikleri taşıyan bir yapı içinde, yetkisini doğrudan halktan alan, halk tarafından seçilen bir cumhurbaşkanı var. Bu yönüyle, birçok parlamenter sisteme kıyasla daha güçlü bir meşruiyete sahip” dedi.
Cumhurbaşkanının yürütmenin bir parçası olarak önemli yetkileri bulunduğuna dikkat çeken Özdenefe, “Yasaları onaylamak, anayasaya aykırı yasalarla ilgili uygunluk almak, bazı yasaları iade etmek, üçlü kararnamede üçüncü imzayı atmak gibi görevleri var. En önemlisi ise devletin bütünlüğünü temsil eden, anayasayı korumakla yükümlü bir makamdır” ifadelerini kullandı.

KKTC’nin bağımsızlık bildirgesi üzerine inşa edilmiş bir anayasası olduğunu hatırlatan Özdenefe, federasyon konusundaki tartışmalara da değindi: “Bu bildirge, KKTC’nin kurulmasının BM’nin kabul edeceği bir federasyonun önünde engel değil, tam tersine bunu daha kolaylaştırmak amacıyla yol alabilecek bir devlet mekanizmasını ifade eder. Federasyon görüşmeleri hiçbir şekilde bağımsızlık bildirgesi ışığında gündemden kalkmaz.” Cumhurbaşkanlarının bugüne kadar toplum lideri sıfatıyla meşru zeminde müzakere masasına oturduğunu vurgulayan Özdenefe, “Müzakereler her zaman bu çerçevede yürütülmüştür. Bir milletvekili seçime birkaç gün kala farklı açıklamalarda bulunuyorsa, bu siyasi çırpınışlardan başka bir şey değildir” dedi.