Ada TV’ye konuk olan CTP Sözcüsü Asım Akansoy, iktidarın Cumhurbaşkanlığı'nın 19 Ekim’den sonra görev ve yetkileriyle ilgili değerlendirmelerine tepki gösterdi:

CTP Sözcüsü Asım Akansoy, Ada TV’de Nupelda Karabuğday’ın sunduğu “Günaydın Ada” programına konuk oldu. Akansoy, mevcut iktidarın ve Cumhurbaşkanlığı'nın 'bundan sonra şu bu konuşulamaz' şeklindeki dayatmacı diline sert tepki göstererek, bu tavır ile Kıbrıs Türk toplumunu bölmeye çalıştıklarını iddia etti ve başaramayacaklarını belirtti.

Akansoy, hükümetin dayatmacı politikalarının günlük yaşamdaki sorunları çözmekten uzak olduğunu ve Meclis’teki yapıcı muhalefet çağrılarının görmezden gelindiğini belirtti. Özellikle KKTC kimliği olan vatandaşların bir kısmının güneye geçememesi sorununu yıllardır dile getirdiklerini aktaran Akansoy, 2004 referandumunda oy kullanan Aşağı Maraş’taki Mehmet Amca’nın iradesiyle Baf’taki Yorgo’nun iradesinin eşit olduğunu vurgulayarak mücadele edecekleri iki temel konuyu netleştirdi: “Karma evliliklerden doğan çocuklar konusunda mücadele edilecektir. Annan Planı’nda oy kullanmış olan insanların ilk etapta güneye geçmesi ve dolaşım hakkının verilmesi için de çalışılacaktır.”

Akansoy, Kıbrıs sorununda iç siyasette ortaklaşmanın şart olduğunu dile getirdi. İktidarın ve muhalefetin farklı çevrelerle yaptığı görüşmelerin ortak bir yaklaşımla ileri taşınmamasını da eleştiren Akansoy, ortak bir bildiri ve ortak bir tavır belirlenmemesinin tehlikesine dikkat çekti. Akansoy, sözlerini önemli bir uyarıyla tamamladı: “Bu iç bölünme, Kıbrıslı Türklere her şeyden fazla zarar verir. Bizi dinlesinler. Meclisten geçirdikleri belge gibi dayatmalarla yaptıkları büyük hatadır. Bu, toplumu tarihsel olarak ortadan böyle bölmeye dönük bir hamledir. Ve yanlıştır. Daha fazla zorlamasınlar.”

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’nun “KKTC’nin tanınması 100 yıl, 160 yıl alır” sözlerini de hatırlatan Akansoy, siyasetin insan hayatı ve mutluluğu için var olduğunu kaydetti. Akansoy, 'Senin, benim, çoluğumun, çocuğumun, komşumun mutlu yaşamayacağı bir 100 yıla niye tahammül edelim biz? Niye ki bunu kabul edelim?' diyerek tepkisini dile getirdi. Aklın başa alınması gerektiğini belirten Akansoy, 'Tahakkümcü bir dil, bizim kabul edebileceğimiz bir dil değildir. Bunu kullananlar bundan vazgeçsin' uyarısında bulundu.