Bengihan, hükümetin “işbilmezlikleri, liyakatsiz atamaları ve halk düşmanı tutumları ile ülke ekonomisini çökerttiğini” savundu. Hükümetin “faturayı yine çalışanlara, üreticilere, emeklilere, dar ve sabit gelirlilere kestiğini” ifade eden Bengihan, devletin borç yükünü “tarihte görülmemiş bir seviyeye çıkardığını” belirtti.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde devlet imkanlarının “bol keseden harcandığını” ve “yüzlerce yandaş istihdamı yaparak borç yükünün daha da artırıldığını” iddia eden Bengihan, seçim sonrası hükümetin tüp gaz fiyatına “55 TL gibi yüksek bir artış” ve akaryakıt fiyatlarına “3.5 TL zam yaptığını” kaydetti.

Bengihan, bu zamların “üretim maliyetlerinin doğrudan yükselmesine neden olacağını” ve tarım, hayvancılık, turizm ile taşımacılık sektörlerine “büyük bir darbe indireceğini” söyledi. Hükümetin icraatlarını eleştirerek, halkın refahını ve hayat standartlarını artırmak yerine “insanlarımızın hayatını çekilmez hale getirdiğini” ifade etti.

Gençlerin geleceklerini başka ülkelerde aradığını, çalışanlar ve emeklilerin ise “günden güne yoksulluğa sürüklendiğini” öne süren Bengihan, UBP-DP-YDP Hükümeti’nin “ülkemize ve halkımıza zarardan başka verecek hiçbir şeyi olmadığını” belirtti ve hükümetin derhal istifa etmesi gerektiğini savundu.