Hristodulidis , yarın bile , görüşmeye hazırım yollu açıklamaları ile , dostlar alışverişte görsün , politikasını terketmediğini . Sn. Erhürman’ın seçilmesinden bu yana , 1.5 ay dolmadan , sergilemeye devam etmektedir .
Bir buçuk aylık yeni dönemde , ortaya çıkan gerçek bu .
Lübnan’ın meclisinden geçmeden , yapılan MEB anlaşması, bunu açıkça ortaya koymadı mı ?
Bu konuda , yaptığı , yapıcı ve samimi eleştiriye karşın . Sn. Erhürman’ı , muhatap dahi görmeyen , küstah tavrını ortaya koyarak . Konuyla ilgili , Türkiye’nin muhataplığına soyunması da ayrı bir rezalet olarak , kendini göstermektedir .
Hazret .
Yarın görüşürüm diyor da , diyor .
Tabii , bunu diyor da , bunu demeden önceki , söylemleri ile , görüşmeleri , kasten tıkamaya yüz tutan .
“ Sıfır asker . Sıfır garanti “ lakırdılarını , acaba hatırlamıyor mu ?
Mümkün mü ?
Erhürman’ın , Garanti sisteminin , Kıbrıs Türkü için , hayati olduğu , açıklamasından sonra . Görüşmelere , bunu bir ön şart olarak sunması karşısında .
“Yok hükmündedir “ diye , Sn. Erhürman’dan gelen yanıta karşı .
Kendi eski partisi Mv. Sn. Derya’dan gelen “ barış dili konuşsun” eleştirisi ise , çok ama çok düşündürücü olsa gerek.
Buna , Girne Bld. Başkanı Sn. Şenkul’dan gelen ve Derya’ya karşı oluşan tepki ise , hala , kamu oyunda tartışılır vaziyette .
Hristodulidis’in .
Ön şart olarak , Türk askeri ve garantileri ileri sürmesi ise , anlaşma konusunda , ne kadar samimi olduğunu göstermektedir .
Sn. Erhürman .
Seçimden önce de , bu konu üzerinde hassasiyetle durmuş ve bunun kırmızı çizgi olduğunu , kamu oyuna ilan etmişti .
Daha açıkçası .
Erhürman’ın ajandasında , garantilere yer yok .
Buna , herhalde , halk indinde , çok büyük araştırmalar yaparak , varmıştır .
Açık seçik biliniyor ki , Garantilerin ve TSK‘ nin adadaki varlığının , sona ermesini onaylayacak , KKTC‘de kaç kişi olacak ?
Hele hele , Gazze’de , batının ve ABD’nin destekleri ile yapılmakta olan soykırım örneği dururken .
Hristonun , bu açıklaması ve maksimalist tavrı karşısında , kendime göre , bir mini anket yaptım .
Yüze yakın , tanıdık dostlara , bu konuda şu soruyu sordum.
Kıbrıs’ta , garantilerin ve Türk askerinin olmadığı bir anlaşmaya , evet , dermisiniz diye .
Bir tek kişi çıkıp , evet diyeceğini ve mühürü basacağını söylemedi .
Aksine , çoğunluk , büyük bir tepki göstererek . Bunu isteyen güneyin , kafasında , çok büyük kötü niyetlerin olduğunu da belirttiler .
Hristodulidis , seleflerinden aldığı mirası , devam ettirerek. Görüşür olarak görünüp , kendi yönetimini , dünyada , daha iyi bir konuma getirmek ve adada , Kıbrıs Türkünü , dünya kamu oyu önünde , etkisiz , itibarsız bir hale getirmek .
Kısaca , güneyin , kuzeye bakış açısı , hiç ama hiç , olumlu olarak değişmemiştir .
Görüşür , görünerek , tanınmanın önüne , daha da takozlar koyarak , hedeflerine yelken açmaktır .