Sorgulamak ve sınamak

Bazen hayat bize en beklenmedik anda küçük işaretler gönderir. Benimki, X’te kullandığım yapay zekâ Grok aracılığıyla geldi.

Bazen hayat bize en beklenmedik anda küçük işaretler gönderir. Benimki, X’te kullandığım yapay zekâ Grok aracılığıyla geldi. Deprem sırasında evin çevresinde nelere dikkat etmek gerektiğini sordum. Gayet makul öneriler sıraladı; yapısal güvenlik, acil durum çantası, tahliye yolları. Derken birden evin etrafındaki ağaçları da değerlendirin dedi ve üstelik Kıbrıs’ta bu konuda uzman bir peyzaj ekibinin telefon numarasını paylaştı.

İlk anda gülümsedim. Yapay zekâ bana Kıbrıs’tan bahçe bakımı mı öneriyor diye içimden geçirdim. Ama araştırmacı merakım ağır bastı. Bilginin doğruluğunu test etmek istedim. Numarayı çevirdim.

Ve inanamayacağım bir şey oldu. Telefondaki ses, yıllardır görmediğim, Lefkoşa’daki evimize birkaç sokak ötede oturan tanıdığımız bir doktorun eşiydi. Bir anda geçmişle aramdaki köprü yeniden kuruldu, unutulmuş bir dostluk canlandı.

O an durup düşündüm. Rastlantı mıydı, yoksa hayatın görünmez algoritması mı devreye girmişti. Bir yapay zekâ önerisi beni neredeyse silinmiş bir anıya, sıcak bir insan ilişkisine geri götürmüştü. Bu olay bana hem teknolojinin gücünü hem de insan zihninin sürekli anlam arayışını bir kez daha hatırlattı.

Yapay zekâ sistemleri milyarlarca veriyle çalışır. Sözcükler, konumlar ve davranış kalıpları arasında olasılık hesapları yapar. Ama bu sistemleri anlamlı kılmak, sadece ne dediklerini duymak değil, neyi kastettiklerini de sezebilmekle mümkündür. Yani yapay zekâyı etkin kullanmak, kullanıcının bilgi birikimi ve eleştirel düşünme yeteneğiyle doğrudan ilişkilidir. Bilgisi sınırlı olan, duyduğu her şeyi doğru sanabilir. Araştırmacı bir zihin ise veriyi sorgular, bağlamı tartar ve yanlışı fark eder. Doğruyu bilen, yanlışı görme ayrıcalığına sahiptir.

Benim yaşadığım olayda bu fark çok net ortaya çıktı. Merak edip aramasaydım belki o numarayı ciddiye almayacak ya da yapay zekâ yine uydurmuş diye geçiştirecektim. Oysa bir cesaretle tuşladım ve gerçek bir insanla, üstelik geçmişimden biriyle karşılaştım. Demek ki bilgiyle donanmış olmak sadece akademik bir üstünlük değil, aynı zamanda teknolojiyi anlamlandırma gücüdür.

Bugün yapay zekâların doğruluk oranı hâlâ tartışmalı. Kimi zaman kusursuz bilgi verir, kimi zaman tamamen hayali senaryolar üretir. Ama bu hatalar bize önemli bir şeyi hatırlatır. Biz insanlar da hata yaparız. Hatasız kul olmaz deriz; belki artık hatasız yapay zekâ da olmaz demeyi öğrenmeliyiz. Çünkü bu sistemler bizim eserimizdir. Kusurlarımızla, önyargılarımızla ve eksiklerimizle birlikte var olurlar.

Yine de bu hikâyede beni en çok etkileyen, teknolojinin insana dokunan yanı oldu. Bir algoritma, farkında olmadan beni geçmişimdeki bir noktaya bağladı. Bir telefon numarası, bir ses, bir anı. Ve soğuk bir dijital ekranın içinden sıcacık bir insan hikâyesi çıktı.

Bence yapay zekânın asıl dönüştürücü gücü burada yatıyor. Bilgi vermekten öte, düşündürmekte ve bazen duyguyu tetiklemekte. Ama o duygunun bizi sürüklemesine değil, yolumuzu aydınlatmasına izin vermeliyiz. Çünkü bilgiye sahip olmak artık sadece veriye ulaşmak değil, o veriyi sorgulamak, sınamak ve anlamlandırmaktır.
Bu haber 108 defa okunmuştur

:

:

:

: