Avrupa otomotiv sektörü içten yanmalı motorlara getirilen yasağın gevşetilmesini istiyor. Bu fikir değişikliğinin tetikleyicisi, Alman otomotiv endüstrisinin içinde bulunduğu felaket durum. Sadece VW, on yılda Almanya'daki 130.000 çalışanının yaklaşık dörtte birini işten çıkarmak zorunda kalınacağını açıkladı... Alman Şansölye Brüksel'e yazdığı mektupta içten yanmalı motorlara getirilen yasağın kısmen kaldırılması çağrısında bulundu.
* * * *
Mart 2023'te 27 AB üye ülkesi, 2035'ten itibaren yalnızca egzozlarından CO2 salmayan araçlara izin verilmesine karar vermişti. O zamanki bakış açısına göre, bu alandaki teknoloji benzinli ve dizel motorlara alternatif diğer araçlardan daha gelişmiş olduğundan, bunların elektrikli araçlar olacağı açıktı. 2035'ten itibaren CO2 emisyonu yapan yeni araçların tescilini yasaklaması bekleniyordu.
* * * *
Almanya hibrit araçların, yani menzil uzatıcıların ve yüksek verimli içten yanmalı motorların satışına devam edilmesini istiyor. AB Komisyonu bu çıkmazdan nasıl kurtulacak? Şu ana kadar AB'de içten yanmalı motorların aşamalı kaldırılacağı konusunda kesin bir şey yok. Brüksel‘in, başlangıçta 10 Aralık'ta açıklanması planlanan ancak şimdi 'birkaç hafta' ertelenen büyük bir 'otomotiv paketi' üzerinde çalıştığı söyleniyor...
* * * *
2035 hedefinin yumuşatılmasının Avrupalı otomobil üreticilerine gerçekten yardımcı olup olmayacağı da tartışılıyor. Eleştirmenler, Avrupa otomotiv endüstrisinin elektrikli araç geliştirmede Çin'in en az beş yıl gerisinde olduğundan ve gerekli değişiklikleri geciktirdiğinden endişeleniyor. İçten yanmalı motorların savunucuları ise Avrupa otomotiv endüstrisine zaman kazandırmaya çalıştıklarını öne sürüyorlar.
* * * *
Görülüyorki çeşiti nedenlerden dolayı da e-mobiliteye sorunsuz bir geçiş olmayacak. Araçların Avrupa’da üretimi için Çin'den büyük miktarlarda pil, çip ve metale ihtiyacı var. Bu ürünler askeri olmayan en güçlü silah haline geldi. Çin, ihracatı kısıtlayabilir. Örneğin Çin, yakın zamanda otomobil üreticilerinin büyük miktarlarda ihtiyaç duyduğu çipleri kısıtladı. Çin olmadan, sanki Avrupa'da elektrikli araç da olmayacak gibi.
* * * *
Kesin olan tek şey, içten yanmalı motorlara getirilen yasağın yumuşatılacağı, yani 2035 yılına kadar aşamalı olarak kullanımdan kaldırılmayacağı, yani belirlenen son tarihin esnetileceği anlaşılıyor. Ancak bunun nasıl gerçekleşeceği konusunda belirsizlik devam ediyor... Komisyon bir çözüm bulmakta zorlanıyor. Sonuçta, AB Komisyonu üye devletlerin çoğunluğu ve Avrupa Parlamentosu tarafından kabul edilebilir yanıtlar sunmak zorunda.
* * * *
Almanya elektrikli veya hibrit otomobil alanlara 3000 avro sübvansiyon vermek istiyor. Benzer bir program Fransa'da Eylül ayından beri uygulanıyor. Fransız modeli. elektrikli otomobillere sübvansiyon sağlıyor, ancak yalnızca öncelikli olarak Avrupa'da üretilmeleri koşuluyla. Alman hükümeti de bu fikri benimsedi. AB Komisyonu da bu fikre destek veriyor... Genel olarak, düşük ve orta gelirli haneler için olması destekleniyor.
* * * *
Avrupa düşünce kuruluşu Jacques Delors Merkezi'nin eş direktörü Nils Redeker, asıl sorunun başka yerde olduğunu söylüyor. Çin, eskiden Alman markaları için büyük bir pazardı. Ancak son üç yılda talep, kısmen Çin‘in kendi otomobil üreticilerine büyük miktarda sübvansiyon sağlaması nedeniyle yüzde 70 oranında düştü. Bu yüzden Avrupa’da düzenlemeleri gevşetmenin pek yardımcı olmayacağını söylüyor.
* * * *
Redeker, ‘Çinli üreticilerin haksız rekabet avantajının, bir ölçüde, içerideki büyük destek ve sübvansiyonlarla dengelenmesi gerekiyor,' diyor. Bu nedenle, iç talebi canlandırmanın hayati önem taşıdığını savunuyor. 'Bu stratejiyi birlikte uygulamaya çalışırsak, geleceğe giden yolu gösteren sektörde başarılı bir Avrupa endüstriyel stratejisinin başlangıcı olabilir' diyor. Bakalım içten yanmalı motorlu otomobilleri bundan sonra ne bekliyor? AB, çıkmazdan kurtulmanın yolunu arıyor.