AB‘nin , Kıbrıs konusu ile ilgilenmek için atanan temsilci Johannes Hahn’ın , Cumhurbaşkanı tarafından kabul edilmesinin “doğru olmadığı “ yollu açıklaması ile , Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu’ndan , Cumhurbaşkanı Sn. Erhürman’a eleştiri geldi .
Bir buçuk ay olmadan , yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra , bu kısa süre içerisinde , hükümetle , Cumhurbaşkanı arasındaki , temsilci nedeni ile , meydana gelen eleştiriye bakmakta fayda mülahaza addediyorum .
AB‘nin , Kıbrıs konusu ile ilgilenmek için atanan temsilci Johannes Hahn’ın , Cumhurbaşkanı tarafından kabul edilmesinin “doğru olmadığı “ yollu açıklaması ile , Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu’ndan , Cumhurbaşkanı Sn. Erhürman’a eleştiri geldi .
Bir buçuk ay olmadan , yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra , bu kısa süre içerisinde , hükümetle , Cumhurbaşkanı arasındaki , temsilci nedeni ile , meydana gelen eleştiriye bakmakta fayda mülahaza addediyorum .
Temsilcinin , görev ve yetkisini , tek taraflı bir tasarruf olarak nitelendiren Ertuğruloğlu , iddiasını şu cümlelerle açıklamaya çalıştı .
“ Hahn Rum liderliği ile istişare edilerek atandı … BM atayacağı temsilcilerde , tarafların onayını almaktadır … Bu atama Rum liderliği ile istişare edilerek sözde Kıbrıs özel temsilcisi olarak görevlendirilmiştir . Türkiye bu atamayı , AB’nin bir iç meselesi olarak değerlendirmiştir .”
Görüşmeyle ilgili olarak , yapılan eleştirinin , mayası .
Özel Temsilcinin AB Komisyonu tarafından atanmasında , KKTC‘ nin by- Pas edilerek , sadece güneyle yapılan diyaloglar sonucunda , güneyin rızasının alınması .
Türk tarafının , rızası bir yana , görüşü , tenezzül edilip sorulmadı bile .
Kıbrıs için atanan özel temsilcinin , yetki alanı , bu duruma göre , güneyin coğrafyası olmuyor mu ?
Sn. Ertuğruloğlu , Annan Planı döneminde , AB’nin yanlı tutumunu ve verdiği sözlerin , hepsinin , aldatmacadan öteye gitmediğini de açıklamasında ima etmiştir .
Sadece , Güneyin rızası alınarak , atanan bu zatı muhteremin temsilciliğinin , güney sınırları ile iktifa etmesi gerekmez mi ?
Türk tarafının , rızası alınmadan yapılan bu tasarruf , Türk tarafında geçerli olabilir mi ?
Kıbrıs .
Denildi mi ?
Bu zatı muhteremin , bağlı olduğu birliğin , yarattığı olgu “Kıbrıs Cumhuriyeti “ değil mi ?
Öyle ise .
Aldığı , temsil görevinin sınırları , yeşil hat değil midir ?
Karşılıklı , kabul edilebilir bir durumun , söz konusu olmadığını .
Tek tarafın , onayı ile yapılan bu işlemin , meşru olmadığını da Sn. Ertuğruloğlu belirtti .
Sn. Ertuğruloğlu .
Şunu mu belirtmeye çalışıyor ?
Atama , yok hükmünde olduğundan . Kuzeyde yapacakları veya KKTC’ yi ilgilendiren konularda yapılacak her türlü işlemin , yok hükmünde olacağının sinyalini mi verdi ?
Sn. Erhürman’ın , Dışişleri Bakanının bu eleştirisi karşısında , her halde açıklama hakkı doğmuştur .
İkinci görüşmeden sonra .
Kuzeydeki kamu oyunun kafası , bir hayli bulanıklığa doğru yelken açmıştır .
Bu bulanıklığı .
BM kararları çerçevesinde , siyasi eşitiğe dayanan kapsamlı bir çözüm , yorumları , üzerine yapılmaktadır .
“ Masa örtüsünün altında , gizlenen bir federasyon .”
“ Adı konmamış federasyon .”
“ Şartlar , kabul edilmeyecek karşı tarafça . Bu iş bitecek .”
“ Siyasal eşitlik masada , Türk Savunma Bakanı , anlaşma için iki egemen devletten bahsediyor . “
“ Yine mi , kandırılıyoruz .”