Yazmıştım. Haftalardır ima ediliyordu ve şimdi kesinleşmiş gibi görünüyor: Tartışmalı 2035 yılına kadar içten yanmalı motorların aşamalı olarak kaldırılması planı iptal ediliyor. Denenmiş ve test edilmiş bu teknoloji, 2035'ten sonra da Avrupa'da bir geleceğe sahip olacak. İçten yanmalı motor, hibrit araçlarda veya menzil uzatıcılı elektrikli araçlarda devam edecek. Yani yeni otomobillerin 2035'ten sonrada karbondioksit salmasına izin verilecek.
* * * *
Alman medyasında yer alan haberlere göre, Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen Avrupa Halk Partisi Başkanı Manfred Weber'e kesin güvence vermiş. Böylece Hristiyan Demokrat-muhafazakar Avrupa Halk Partisi 2024 Avrupa seçimlerinden önce seçmenlerine verdiği sözü yerine getirmiş olacak. Bu, içten yanmalı motorların 2035'ten sonra da üretilmeye ve satılmaya devam edebileceği anlamına geliyor.
* * * *
Yüksek verimli içten yanmalı motorlara sahip araçlarla ilgili belirsizlik var. Alman Şansölye geçen hafta AB Komisyonu'na yazdığı bir mektupta, 2035 yılında hala izin verilebilecek 'yüksek verimli' içten yanmalı motorlardan bahsederek kafa karışıklığına neden oldu. Şimdiye kadar Alman hükümeti bu terimle ne kastettiğini ayrıntılı olarak açıklamadı. Bu, Alman otomotiv endüstrisi tarafından yakın zamanda yapılan bir talepti.
* * * *
Yasağın kalkması özellikle, şarj edilebilir hibrit araçlar ve menzil uzatıcı olarak adlandırılan araçlarla ilgili. Menzil uzatıcılar, gerektiğinde menzillerini artırmak için küçük bir içten yanmalı motorla çalıştırılabilen elektrikli otomobiller. Komisyonun yeni yaklaşımı, çift yakıtlı motorlu yeni otomobillerin emisyonları, örneğin otomobil üretiminde yeşil çelik veya yenilenebilir yakıtların kullanılmasıyla telafi edilecek.
* * * *
Alman Şansölye Kasım sonunda von der Leyen'e yazdığı mektupta 2035'ten sonra ' içten yanmalı motorlar' için yasağın kaldırılmasını talep etmişti. Almanya’nın yanı sıra İtalyan ve Polonya Başbakanları da Brüksel’e yazdıkları ortak mektupları da aynı talepte bulunuyordu. Avusturya ve Macaristan da bu talebi destekliyorlardı. Fransa ve İspanya ise, Ekim ayında ortak bir mektupta orijinal düzenlemelerin büyük ölçüde korunmasından yana olduklarını ifade etmişlerdi.
* * * *
Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, ve Slovakya da 2035’ten sonra hibrit araçların veya alternatif tahrik teknolojilerine sahip araçların satışına izin verilmesini istiyor. Danimarka, İsveç ve Hollanda gibi ülkeler mevcut düzenlemelere sempati duyduklarını açıklamıştı. Avrupa Komisyonu'nun yasağın kaldırılması yönündeki önerisinin hem AB üye devletler Konseyi hem de Avrupa Parlamentosu tarafından kabul edilmesi gerekiyor.
* * * *
2022’de alınan kararın gevşetilmesi veya kaldırılması konusu çok yoğun tartışmaların da odağı olmaya devam ediyor. Konu otomotiv endüstrisi ve Avrupa'da doğrudan ve dolaylı olarak istihdam ettiği 13,6 milyon insanı ilgilendiriyor. Sadece son aylarda, Almanya’da sektör tahminlerine göre otomotiv ve tedarikçi sektörlerinde yaklaşık 12 bin iş kaybı yaşandı. Bunun sonunun gelmesi de ‘pek olası değil‘ deniyor.;
* * * *
Brüksel'deki fikir değişikliğinin en azından iş kaybının yavaşlamasını sağlayacağı öne sürülüyor. Ancak fikir değişikliğine karşı çıkanlar da ‘otomobil üreticilerinin karşı karşıya kaldığı mevcut kriz, yöneticilerin son 15 yıldır yanlış stratejik kararlar almasının bir sonucudur. Elektrikli mobiliteye sürekli olarak odaklanmak yerine, kâr marjları çok daha yüksek olduğu için fosil yakıtlı araçlara bağlı kaldılar‘ diyorlar.
* * * *
AB'deki kararın Türkiye’ye de yansıması olacak. Türkiye kendi markası TOGG ile elektrikli otomobili başarı ile üretip Avrupa ve dünya pazarlarına çıksa da içten yanmalı motor üretimi ve ihracatı Türkiye ekonomisinin lokomotiflerinden biri. Bu sektörde yaklaşık 550 binin üzerinde çalışan var. Şimdi bu durum Türkiye otomotiv sanayisinin dönüşümünü daha kademeli hale getirerek istihdam üzerindeki muhtemel olumsuz baskıyı mutlaka azaltacaktır.