- Belediye nedir?
- Hizmet.
- Kime hizmet?
- Belediyenin sahibi olan halka hizmet.
- Hizmet ne ile yapılır?:
- Para.
- Para kimde bulunur?:
- Bizim ülkenin belediyeleri dışındaki her yerinde.
- Peki buna rağmen nasıl çalışır bu belediyeler?:
- Çalışamazlar. Başkanları çalışanların maaşını ödediğinde bayram eden yerler var.
Çoğunda sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı yatmaz ve sık sık medyaya malzeme olurlar. Bir de başkan iktidar partisinden değilse yanmıştır.
- Peki bir daha seçilme şansı olur mu bu başkanın?
- Olur. Çünkü halk da bütün bu gerçeklerin farkında. Onun için de eskilere dokunmadı.
- Lapta da Fuat Namsoy’a dokunmadı.
- O başka. Namsoy tüm dünya demokrasileri için bir olaydır.
Hem 4’üncü seçiminde yüzde 85 oy alabilmek, dünyanın hiç bir yerinde rast gelinen bir durum değil.
Namsoy, tüm partileri belediyeden dışarıda tutmayı başarmış ve işine bakmıştır.
Belediyeyi ve belediyenin kıt parasını da kendi “Namusuna emanet” kabul edince, ortaya “Fuat Namsoy vakası” çıktı. Eskinin köy Lâpta’sı bugün gıpta edilecek hâle geldiyse, sebep budur.
***
Diğer adaylara oy veren eş, dost ve akrabaların da sandık başında ellerinin titrediğini biliyorum. Bu yüzden de Fuat Başkan belde halkının tamamının oyunu almıştır.
Lâpta’ya bağlanan son köyler de durumu erken kavramış olup, ortada oy yüzdesine bakarak şaşırmayı gerektiren bir durum kalmamıştır.
SON SÖZ: KKTC toprağının yüzde 20’sinin Lâpta Belediyesine bağlı olduğunu biliyor muydunuz?
‘Fuat Namsoy vakası’ derken haksız mıyım?
TEKLİF KUTUSU
Gazimağusa’daki o meşhur sandığın başkanı oyları on tane fazla sayıp YSK’ya da 10 tane fazla bildirmiş, o yüzden de adaylardan biri bu şarlatan yüzünden az daha haksız yere vekilimiz olacakmış ya...
Biz de cümbür-cemaat “Yakalayın kaçıyor” diye çıppana çalalım.
Neçün da den....
Bizim memlekette yapanın yanına kalır ama bu başka... Toplumun hür iradesini kendi sahte iradeleriyle değiştirmek istediler ki; bu kadarı gerçekten fazla!
TERCÜME KÖŞESİ
- Gazimağusa’daki bir sandıkta oy hırsızlığı yapılarak kazanmayanı kazandırma derdine düşmüşler...
- Yok canım, ustası bu konuda sağlam çıkmış...
“Adamlar” bakmış ki
meydanlarda bağırıp duran “Sendikacı (!)” tüm değerleri bir çırpıda Atlas Jet’e satıvermiş ve kimsenin umurunda değil. Onlar da “Dolu boş kepazeliğinden sonra bir de bunu deneyelim” demişler!
Duyan be buba?
- Duyan be buba?
- Sen ağnat da duyarım guzum.
- Özelleştirmeye karşı çıkarak Hava-Sen’e destek veren sendikalar KTÖS’de” toplanmış ve biraz açıklama,biraz da eylem kararı almış...
- Boşuna zahmet buyurmuşlar ama sen şuradan telefon et de sor bakalım kendi saltanatı
-saltanatları- uğruna tüm emekçileri satan sendikacı (!) da toplantıda konuşmuş mu?
Konuşmuşsa tam yerine denk getirmiş ama ne diyebilmiş?
TEBESSÜM
Tecavüz meselesi
İstanbul’dayız, o güzelim Belgrat Ormanları’ndayız, birileri konuşuyor kulak vermekteyiz:
- Ha ha haaaa… Boşuna kıpraşma yavrum. Elimden kurtulamazsın. Bağırmakta fayda etmez. Bu ormanda seni kimseler duyamaz. Sen iyisi meşhur sözü hatırla ve rahatla. Tecavüz kaçınılmazsa keyfini çıkar.
- Sen şimdi bana tecavüz mü edecen?
-Yok nasihat edecem. Tabii ki tecavüz edecem.
- Emin misin yani.
- Tabii eminim, artık tecavüz etmek suç bile değil güzelim. Tecavüz ediyorsun,sonra tecavüze uğrayan kız çaresiz seninle evlenmek zorunda kalıyor, sen de yırtıyorsun.
- Demek yırtıyorsun? O zaman gel yırt bakalım. Hattâ sen zahmet etme, ben yırtayım üstümü başımı.Nasıl olsa yenisini alacan.
- Sen ne diyon gız?
- Ayakkabıları da parçalayyım mı bıktım kaç senedir giymekten.
- Ohoooo. Amma konuştun ya.
- Evet ben biraz fazla konuşurum. Şimdiden alışan iyi olur. Malum bir ömür aynı evi paylaşacaz. Haa bi de unutmadan söyliyim, ben uyurken dişlerimi gıcırdatırım, sonra söylemedin deme.
- Anlaşıldı, sen beni lafa tutup kaçmayı planlıyon ama yemezler.
- Kim kaçacak? Ben birazdan evleniyom akıllım neden kaçayım? Bak müstakbel kocacım. Şunu bilesin ki, bizde nişanı da düğünü de erkek tarafı yapar. Nişanda 11 burma bilezik, bir altın saat, 5 metre altın kordon ve de 25 tane beşibiryerde…
- Ooohaaaaa
- Bence oha denilen joker hakkını hemen kullanma. Daha düğünde isteyeceklerimi sıralamadım.
- Ne düğünü beeeeee?
- Aaaa düğünsüz hayatta evlenmem.Özel gelinlik isterim,ayrıca ablamların o gece giyeceği tuvaletler de ellerinden öper
- Ablanlar mı?
- He valla… Evet bizde adetler böyle. Sen sormadan söyliyim, 4 ablam var. Sonra düğünümde havayi fişek gösterisi isterim. 15 bilezik isterim, tek taş pırlanta yüzük isterim, Kıbrıs’ta balayı isterim, kirada oturmam ev
isterim, İtalyan mobilya isterim.
-Yeteeeeerrrrrrr. Bacım ne yaptın ya ? Ben mi sana tecavüz ediyom sen mi bana anlamadım!
- Valla canın isterse kocacığım.
- Ne kocası be çatlatma adamı?
- Tecavüz edecen ya o bakımdan
-Tövbe... Şu andan itibaren dün-ya ahret bacımsın. Yürü eve bıra-kayım seni annen merak etmiştir. Ulan bi tecavüz etme zevkimiz vardı, onunda içine mıçtın be!