Lefkoşa İnönü Meydanı’nda bugün yine bir miting var. ‘İkinci Toplumsal Varoluş Mitingi’ adıyla düzenlenen mitingle ilgili herkesin kendine göre beklentileri var. Sendikal Platform içindeki sendikaların bir kısmı, bu mitingle ‘kendi kendimizi yönetme arzusu’nu dile getireceklerini, diğer bir kısmı ekonomik önlemler paketi ile kazanılmış haklarına dokunan Ulusal Birlik Partisi’ni protesto edeceklerini, bir kısmı ise ekonomik önlemler paketinin Türkiye’den dayatıldığı iddiasıyla bunu kabul etmeyeceklerini haykırmak için alanda olacaklarını söylüyor. Bunların hepsi doğal ve anlaşılabilir gerekçeler. Ancak bir de bu mitingle Türkiye ile KKTC’nin arasının açılmasını, ülkede bir çatışma ve kaos ortamı yaratılmasını hatta miting’te kavgalar, çatışmalar çıkmasını bekleyenler var. Güney Kıbrıs’tan gelen sesler buna örnek olarak gösterilebilir. Güney Kıbrıs’taki ‘dostlarımız’ bu mitinglerin isyan anlamına geldiği hayaliyle beklentiler içine girdiler. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki bazı karanlık odaklar da miting’te olay çıkacağı dedikodularıyla kaos ortamı yaratma sevdasına kapıldılar. Ama biz biliyoruz ve eminiz ki bu tür beklenti içinde olanlar bugün hayal kırıklığına uğrayacaklar. Kıbrıs Türk halkını tanımayan veya tanımak istemeyen bu tür çevrelerin hevesleri kursaklarında kalacak.
Kıbrıs Türk Halkı, bugün kendisine yakışan olgunlukta bir gösteri gerçekleştirecek ve taleplerini, beklentilerini ortaya koyacak, protesto etmek istediği noktaları sağduyu çerçevesinde dile getirecek. Kısacası yine ülke demokrasisi kazanacak. Ve belki artık bu mitingle hükümet kendi üzerine düşeni yapmak için bir adım daha atacak ve sendikalarla uzlaşı yolunu arayacak, sendikalar da ülke gerçeklerini görerek isteklerini bir kez daha gözden geçirecek. Çünkü bu ülke hepimizin. Ülke hepimizin ve ortada tedbir almayı gerektirecek boyutlarda bir ekonomik kriz var. Bu ekonomik krizden de ne Türkiye ile ne de birbirimizle kavga ederek çıkabiliriz. Düzlüğe çıkacaksak, üreterek, birlikte çalışarak, diyalog ve işbirliğiyle çıkacağız.
O yüzden bugünle ilgili söylenebilecek son söz yine sağduyu olmalı. Haydi gelin hep birlikte dünyaya bir kez daha nasıl bir halk olduğumuzu gösterelim. Demokratik olgunluk içinde mitingimizi, gösterimizi, kimseye hakaret etmeden, kimseyi kırmadan incitmeden yapalım. Aksi yönde beklenti içinde olanları utandıralım.
Bize yakışan da budur…