Dünden devam

Rum Yönetimi'ne üyelik garantisi verilmesi ve ambargoların kaldırılması başta olmak üzere çözüme teşvik edici hiçbir maliyet yüklenmemesi, Rum tarafının taviz vermez bir tutum izlemesinin temel nedeni oldu.

Rum Yönetimi'ne üyelik garantisi verilmesi ve ambargoların kaldırılması başta olmak üzere çözüme teşvik edici hiçbir maliyet yüklenmemesi, Rum tarafının taviz vermez bir tutum izlemesinin temel nedeni oldu. Nitekim 24 Nisan 2004'te Annan Planı'nı yüzde 76 gibi büyük bir çoğunlukla reddeden Rum tarafı, 1 Mayıs 2004'te AB'ye tam üye olarak kabul edildi.

AB, Güney Kıbrıs'ı tüm Ada adına üye kabul ederek 'Kıbrıs Cumhuriyeti iradesini' sadece 'Kıbrıs Rumlarının iradesine' indirgedi. KKTC'yi ise 'etkin kontrol uygulanmayan Kıbrıs Cumhuriyeti toprakları' olarak tanımladı ve muktesebatını askıya aldı. Bununla da yetinmeyerek 17 Aralık 2004 Zirvesi'nden itibaren Türkiye'nin önüne, 'müzakerelere devam etmek istiyorsan Rumları Kıbrıs Cumhuriyeti olarak tanı, liman ve havaalanlarını aç, Ek Protokolü uygula' gibi şartlar koydu. Oysa, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti'ni yıkan, Kıbrıs Türklerine toplu katliam uygulayan, 15 Temmuz 1974'te Ada'da darbe yapanların sorumluluklarını hiç dikkate almadan ve hiçbir şart koşmadan 1981'de Yunanistan'a 2004'te Güney Kıbrıs'a Birliğe giriş vizesi veren yine aynı AB'ydi… Yetkilileri 24 Nisan referandumunda Rumların Plan'ı reddetmesinden hayal kırıklığı duyduğunu, kandırılmış hissettiğini açıklayan, ama 26 Nisan 2004'te Kıbrıslı Türklere vaat ettiği Doğrudan Ticaret Tüzüğü'nü unutan yine aynı AB'ydi… 3 Ekim 2005 Türkiye Müzakere Çerçeve Belgesi'ne 'Kıbrıs sorununa BM çerçevesinde ve AB ilkelerine dayalı çözüm' ifadesini dahil edip, Rumların eline yeni bir koz veren de… Kosova'nın bağımsızlığını destekleyen, iş Kıbrıs'a gelince 'emsal oluşturmaz' diyen de… Ve Türkiye için sıraladığı Kıbrıs şartlarını 2009 sonuna kadar yerine getirmesini beklediğini bildirerek, Hristofyas'ın kapsamlı müzakereleri oyalayarak 2009 sonbaharını işaret etmesine zemin hazırlayan da…

Kararı siz verin: 'AB çözümde rol oynamalı mı?'
Bu haber 9231 defa okunmuştur

:

:

:

: