Başbakan Küçük, anlaşılan odur ki Cumhurbaşkanı Eroğlu ile de danışarak kabinesinde bazı değişiklikler yaptı.

Kızılca kıyamet koptu!

Bazı eski bakanlar ile yanlarına aldıkları UBP milletvekilleri, çeşitli şekillerde protestolar ile kabine değişikliğinden duydukları memnuniyetsizliklerini dile getiriyorlar.

KKTC Anayasası, bakanların sayısını 10 ile sınırlıyor. İyi ki sınırlıyor… KKTC gibi küçük bir ülkede ve 50 kişilik parlamentoda daha büyük bir kabine gereksiz bir yük oluşturur… Bu nedenle Başbakan’ın eninde sonunda bir tercih yapması gerekir. Kaldı ki, bugünkü durumda 27 kişilik UBP Meclis Grubu’ndaki milletvekillerinin, birbirlerine saygı duyarak, bu tercihi fazla sorgulamaması, birbirlerine düşmanlık yapmak yerine dayanışma sergilemesi beklenir.

* * *

Evet; ‘dayanışmadan’ söz ediyoruz…

Kıbrıs Türk halkı çok önemli sorunlarla karşı karşıyadır ve bunları aşabilmek için toplumsal dayanışmaya ve işbirliğine ihtiyaç vardır. Elbette bu dayanışma ve işbirliği, yönetmek sorumluluğunu omuzlarında taşıyan UBP Meclis Grubu’ndan başlamalıdır.

Bugünkü durumda, kabine konusunda koparılan fırtına, UBP Meclis Grubu’nun bu sorumluluğunu taşıyamadığını göstermesi bakımından üzüntüyle karşılanması gereken ve halkı umutsuzluğa iten bir gelişmedir.

Aslında esas kınanması gereken budur.

* * *

UBP’de bunlar yaşanırken, muhalefet partileri ‘güvensizlik önergesi’ vermenin peşine düştü…

Dünkü haberlere göre, güvensizlik önergesinin esas gerekçesi, UBP milletvekillerinin samimiyetsizliğini göstermek olarak açıklandı. CTP Genel Sekreteri Kutlay Erk, meclise katılmayarak nisap sorunu yaşanmasına neden olan UBP milletvekillerinin önerge sunulduktan sona meclise girerek ret oyu kullanmalarının muhtemel olduğunu belirterek, ‘Biz 3 muhalefet partisi olarak mecliste önerge için gerekli çoğunluğu yakalayamayacağımızı biliyoruz. Başarılı olursak bizim için sürpriz olacak. Ancak UBP vekillerinin samimiyetsizliklerini göstermek açısından bu önergeyi meclise sunmaya kararlıyız’ diye konuşmuş…
Muhalefet partilerinin esas görevi, iktidar partisi milletvekillerinin samimiyetsizliğini göstermek mi?

Basit ve sadece politikacıların katıldığı bir oyun oynanıyor… Halk, sorunlarla boğuşurken, bu basit ve verimsiz oyunu seyretmeye zorlanıyor. Moraller bozuluyor, siyesete ilgi ve güven azalıyor.

Hepimiz biliyoruz ki, iş yapabilme kapasitemiz, politika kurumunun performansı ile yakından ilgilidir. Yarının ne olacağını tahmin bile edemezken, kim nasıl iş yapacak; nasıl istihdam sağlanacak; nasıl kazanç elde edilecek ve nasıl bölüşülecek?

* * *

Bugün asıl tartışılması gereken başka şeyler var:

- Sayın Başbakan kabine değişikliğini niye yaptı? Yeni kabinenin öncelikleri neler olacak?
- Daralan ekonomi nasıl genişletilecek?
- Türkiye ile zedelenen ilişkiler nasıl tamir edilecek?
- Kıbrıs Rum tarafının artan uyuşmazlığı ve uluslararası arenada başlattığı kampanyalar ile nasıl başa çıkılacak?

Bu sorulara, hem Sayın Başbakan, hem isyancı milletvekilleri, hem de muhalefet yanıt vermek zorundadır.

Halk bu sorulara yanıt bekliyor.