Çanakkale içinde vurdular beni!

Tarih 7 Mart 1915. Yer Yeni Zelanda.

Tarih 7 Mart 1915. Yer Yeni Zelanda.

Çanakkale'ye gönderilmek üzere gönüllü Anzaklar seçilecek. 2 tane, ben diyeyim 18 siz deyin 19 yaşlarında taze delikanlı,'biz de geleceğiz' diye sıraya giriyorlar . Yeni Zelanda'dakiler bir bakıyor bunlar bildiğin 'Müslüman Türk', 'Hadi gidin işinize' diyorlar postalıyorlar bizimkileri. Bizim çocuklar hiç vazgeçer mi? Ceplerindekini birleştirip, oradan buradan denkleştirip bir cephane satın alıyorlar. Askerlerin Çanakkale'ye gemiyle varmadan önce bindikleri trenin raylarına döşüyorlar dinamitleri. Tren geçerken uçuruyorlar havaya. Daha sonradan büyük aramalar sonucu bizim iki Türk de vuruluyor vurulmasına ama Anzakların kafasına dank ediyor 'Biz bu iki Türk'le baş edemedik, Çanakkale'de halimiz ne olur' diyerek birçoğu savaşa girmekten vazgeçiyor.

O tarihte Genelkurmay'ın açıklamasına göre savaş hasta, yaralı ve şehitler toplamında 253 bin askerimize malolmuştur. Düşman kuvvetlerinde ise bu durum 145 bin askerdir.
'Kimse yaralı ve şehitler ile uğraşmayacak . Ben ölürsem üzerime basıp geçin' demiş o tarihte Yüzbaşı Mehmet Hilmi. 'Söz konusu vatansa, gerisi teferruattır'

Savaşın olduğu sıralarda Kocadere köyünde yaralıları tedavi etmek için büyük bir sargı yeri kuruluyor. Getirilen yaralılardan biri de Lapsekili ve yarası oldukça ağır olan bir asker. Zor nefes alıp vermektedir. Yattığı yerden komutanının üniformasına tutunarak şu sözleri söyler;
'Ölme ihtimalim çok fazla. Bir pusula yazdım, arkadaşıma ulaştırın. Ben köylüm olan Lapsekili İbrahim Onbaşı’dan 1 mecidiye borç aldıydım, kendisini göremedim. Eğer ölürsem söyleyin hakkını helal etsin'. Daha sonra şehit olur.

Aradan fazla zaman geçmez. Sargı yerine şehit olmadan ulaştırılanlar şanslılardan sayılıyor, gelen askerlerin üzerinden çıkan eşyalar da komutana ulaştırılıyordu. Komutan eşyaları kontrol ederken bir pusula takılıyor gözüne. Pusulayı açar açmaz, hıçkırıklara boğuluyor ve olduğu yere yığılıyor. Peki pusulada ne mi yazıyor?

'Ben Lapseki köyünden Halil'e 1 mecidiye borç verdiydim. Kendisi beni göremedi birazdan taarruza kalkacağız belki geri dönemem. Arkadaşıma söyleyin ben hakkımı helal ettim.'


Herkes onuruyla savaştı, onuruyla şehit oldu. Faşizanlığınızı geride bırakıp bir de gidip Çanakkale'nin havasını soluyun. Bu zafer Osmanlı Tebaası olan 'Bizi arkadan vurdular' denilen Arapların, 'Gavur' denilen Rum ve Ermenilerin, 'Vatanı bölüyorlar' denilen Kürtlerin de zaferidir. Bu zafer farklı milletleri bir cephede toplayanların zaferidir.

'Onurlu bir zaferdi', siz de onurunuzla konuşun. 'Son mertçe savaştı', bari anarken siz de mert olun.
Bu haber 471 defa okunmuştur

:

:

:

: