7 yaşındaki canımdan çok sevdiğim köpeğimi kaybettim. Her gece onunla uyur, onunla uyanırdım. En üzgün anımda da, en mutlu anımda da, en sinir bozucu çekilmez anımda da hep o vardı yanımda. Çok şey öğrendim 7 yılda ondan.
7 yaşındaki canımdan çok sevdiğim köpeğimi kaybettim. Her gece onunla uyur, onunla uyanırdım. En üzgün anımda da, en mutlu anımda da, en sinir bozucu çekilmez anımda da hep o vardı yanımda. Çok şey öğrendim 7 yılda ondan. Merhameti, vefayı, ekmeğimi ihtiyacı olanla paylaşmayı, karşılıksız sevmeyi öğrendim. Sadece beni ondan ölüm ayırabilir derdim ölüm bile ayıramadı, ruhu yüreğimde…
Gelelim diğer bir konuya, Mustafa’ya… O da 7 yaşındaydı. Belki de benim köpeğime 7 yılda verdiğim değerin 10’da 1’i verilmedi bu küçük çocuğa. Sevilmedi, başı okşanmadı. Her gece benim köpeğime sarıldığım gibi sarılmadı kimse. Hastalandığında sabahlara kadar başında gözyaşı döken birileri olmadı. Babası gözünün yaşına bakmadan öldürdü onu. Ne acı bir kelime “öldürmek”. Üstelik öz evladını, canından, kanından bir parçanı, minicik bir bedeni…
Ne kadar farklı yaratılmış insanoğlu. Allah ne kadar farklı yaratmış. İnsanlar arasındaki vicdani farklar uçurumlar gibi. Kimileri bir kediyi, köpeği canından çok sevebiliyor. Ölünce kendi canını kaybetmişcesine yıkılabiliyor. Kimileri ise kendi öz evladına gözünün yaşına bakmadan kıyabiliyor.
Nasıl kıydın be adam! Nasıl kıydın küçücük çocuğa? Hiç mi vicdanın sızlamadı? Benim kollarımda 7 yıllık dostum son nefesini verirken, kendi canım bedenimden çıksa bu kadar acımazdı yüreğim. Ya sen? Sen nasıl kıydın kendi canından çıkan bir parçaya? Sen nasıl kıydın kendi kanına?
Hayat acımasız, ölüm bir o kadar gerçek… Söylenecek, yazılacak, çok söz var ama ölüm geldi mi her şey yerini sessizliğe bırakıyor işte. Çünkü düğümleniyor kelimeler insanın boğazına. Canlar gidiyor, seyirci kalanlar kalıyor, çırpınanlar çırpınıyor neticede canlar gidiyor işte… Ölüm gelmişse çırpınsan, didinsen ne fayda?
Haydi kalkın! Yanınızda, yakınınızda çok sevdiğiniz kim varsa sıkı sıkı sarılın ona, çok sevdiğinizi söyleyin… Belki yarın hiç olmayabilir, belki yarın sevdiğinizi söylemek için çok geç olabilir...
Ne diyelim, hayat kimseyi çok sevdiğinin acısıyla sınamasın…