Vakıflar Dairesi’nin sürdürdüğü tarihi yerlerin restorasyon çalışmaları yüzyıllar önce inşa edilmiş eserleri günümüze kazandıracak. Bu proje kapsamında restore edilen Sultan Mahmut Kütüphanesi bugün açılıyor. Sırada Bedesten, Büyük Hamam ve Ermeni Kilisesi var…
UĞUR BAYRAM
Kuzey Kıbrıs’ın, UNOPS ve USAID’in katkılarıyla sürdürdüğü Osmanlı ve Hıristiyan kültürel varlıkları restorasyon çalışmaları büyük bir titizlikle devam ediyor. Proje kapsamında Sultan Mahmut Kütüphanesi, Ermeni Manastırı, Bedesten ve Büyük Hamam ait olduğu dönemi yansıtan restorasyon çalışmalarıyla geleceğe kazandırılıyor. Yüzyıllar önce inşa edilen bu tarihi yerleri yeniden canlandırmak için kolları sıvayan Vakıflar Dairesi, bugün Sultan Mahmut Kütüphanesi restorasyon çalışmalarını tamamlamanın gururunu yaşıyor. Vakıflar Dairesi Müdürü Hatice Çavlan restorasyon projelerlerinin orijinaline zarar verilmeden yapıldığını söyleyerek bugün açılacak olan kütüphane için heyecanlı olduğunu söyledi.
SULTAN MAHMUT KÜTÜPHANESİ BUGÜN AÇILIYOR
Selimiye Camii’nin doğu kapısında bulunan ve 1829 yılında Sultan II. Mahmut tarafından inşa edilen Sultan Mahmut Kütüphanesi, büyük bir restorasyon çalışmasının ardından bugün tarih meraklılarıyla buluşuyor. Kubbeli büyükçe bir odayla, yine kubbeli ve kemerli bir sundurmadan oluşan kütüphane Arap Ahmet Camii gibi klasik Osmanlı Cami ve Medrese mimarisinin bir örneği. Kütüphanede 1700 kadar kitap bulunuyor ve bunların arasında el yazması Kur’an-ı Kerim ve değerli Arapça, Türkçe ve Farsça kitapları yer alıyor.
22 AYAR ALTINLA BOYANDI
Sultan Mahmut Kütüphanesi’nin bir başka projenin son durağı olarak restorasyon edildiğini söyleyen Hatice Çavlan, büyük bir tadilattan geçen kütüphanede, Vakıflar’ın elinde bulunan Osmanlı arşivinin tercüme edilmesi ve araştırmacılara açılmasının da söz konusu olduğunu belirtti. Çavlan, kütüphanenin tarihi önemine dikkat çekerek en önemlisi duvarlarının altın varaklarla süslendiğinden restorasyonun uzun sürdüğünü söyledi. 22 ayar altınla varaklanan Sultan Mahmut Kütüphanesi zamanının en iyileri arasında yer alıyor.
BEDESETEN’DE SONA DOĞRU
Selimiye Camii'nin güneyinde yer alan Bedesten, 14’üncü yüzyılda Gotik mimari tarzında inşa edilmiş olan bir kilise. Venedik hâkimiyeti döneminde St. Nicholas Kilisesi adı altında Ortodokslar tarafından metropolit binası olarak kullanılan Bedesten, Osmanlı hâkimiyeti döneminde ise bazı değişiklikler yapılarak kapalı çarşı ve hububat deposu olarak kullanılmıştı. Bu dönemde (1573) yapının ismi Bedesten olarak değiştirildi. Kuzey kapısı, Gotik mimarinin ayakta duran en güzel örneklerinden biri olan Bedesten giriş kapının üstünde, orta çağın asil ailelerine ait armalar yer alıyor. 2 yıldır restorasyon çalışması devam eden Bedesten çalışmalarının son günlerine gelindiğini söyleyen Çavlan, restorasyon çalışmalarının UNOPS ile yürütüldüğünü belirterek projenin Roma Üniversitesi’nin katkılarıyla yürütüldüğünü belirtti.
BÜYÜK HAMAM’DA YIKANMAYA AZ KALDI
Günümüzde de çalışır durumda olan ve tarihi geçmiş yüzyıllara dayanan Büyük Hamam eski bir Latin kilisesinin kalıntıları üzerine inşa edildi. İşlemeli Gotik tarzı kemer kapısından ve taş duvarlarından da Lüzinyan yapısı olduğu belli olan bu yapının adı St. George Kilisesi olarak da bilinmektedir. Büyük Hamam’ın bir özelliği de bina zemininin yoldan 2 -
MÜJDE! SULTANAHMET MEYDANINA MÜZE
Hatice Çavlan Lefkoşa’da Sultanahmet meydanına bakan bir müze yapacağının müjdesini verdi. Adada bulunan tarihi eserlerin sergileneceği bir müzenin yapımına karar verildiğini söyleyen Çavlan, projenin yapımı için önümüzdeki haftalarda ihaleye çıkılacağını kaydetti.
RUM TARAFINDA DA HUMMALI ÇALIŞMA
Hatice Çavlan Rum tarafında bulunan eserlerin restorasyon çalışmaları ile herhangi bir bağlantılarının olmadığını ve restorasyon çalışmalarının Vakıflar Dairesi’nin bilgisi dışında gerçekleştirildiğini söyledi. Güney’de de restorasyon çalışmaların yapıldığını kaydeden Çavlan, çalışmaların USAID tarafından gerçekleştirildiğinin de altını çizdi. Rum tarafında da birçok çalışmalar yapıldığını söyledi.
UZMAN FİRMALARLA ÇALIŞIYORUZ
Vakıflar Dairesi Müdürü Hatice Çavlan restorasyon çalışmalarında uzman firmalarla çalışıldığını ancak Bedesten projesinde mimarı ve mühendisin yanında taş temizliğinde İtalya’dan ekip getirildiğini söyledi. Genellikle yerli firmaların tercih edildiğinin altını çizen Çavlan, teknik işler olduğundan dolayı zaman zaman yurt dışından uzmanlarla çalışıldığını belirtti.
ERMENİ KİLİSESİ İHALEYE HAZIRLANIYOR
Suriçinin batı tarafında yer alan ve geçmişi 13’üncü yüzyıla dayanan Ermeni Kilisesi yeni bir proje ile restorasyon çalışmalarına hazırlanıyor. ‘Lady Tyre’ın Kutsal Manastırı’ adıyla bilinen orijinal kilisenin zamanında Kıbrıs’taki kadınlar manastırı olduğu biliniyor. Osmanlıların Kıbrıs’ı fethinden sonra Ermeniler için kiliseye dönüştürülen Ermeni Kilisesi restorasyon çalışmasıyla eski görünümüne kavuşturulacak.
Kilisenin restorasyon çalışmaları için Anıtlar Yüksek Kurulu’ndan projenin geçtiğini söyleyen Hatice Çavlan, projenin bir kısmının tamamlandığını ve önümüzdeki dönemlerde ihalesinin yapılacağının açıklamasını yaptı. Çavlan, kilisenin Kıbrıs’ın kültürel yaşamında çok önemli bir yeri olduğunu söyledi. Restorasyon çalışmaları için projenin İtalyan firma tarafından üstlenildiğini ifade eden Çavlan, USAID ile uyumlu bir çalışma gerçekleştirdiklerini söyledi.