Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş’la hastalığından 12 gün önce yaptığımız bir röportajda, Türkiye ve KKTCvatandaşları arasında yaşanan gerginliğin uykusunu kaçırdığını söylemişti.
“Halk, hiç böyle bir gerginlik yaşamamıştı” diyen Denktaş, iki ülke halkının aynı soydan, aynı ırktan geldiğini hatırlatarak, birlik beraberlik tavsiyesinde bulunmuştu.
Rahmetli Denktaş’ın uykusunu kaçıracak denli önemli bulduğu şeyi o zaman idrak etmek zor olsa da, zaman, büyük liderin ne demek isteğini bize tüm çıplaklığıyla gösterdi.
Yazık ki Türkiyeli Kıbrıslı ayrımı tehlikeli bir şekilde artıyor. Aynı tarih, aynı kültürel bağ ve aynı coğrafyadan gelen insanlar birbirlerine karşı öfkeyle dolmuş durumda.
Kendilerinin de aynı coğrafyadan ve aynı ırktan geldiğini unutan bazı kimseler, (aynı ırktan olmayanlara lafımız yok) kendilerince bir Kıbrıslılık yaratarak, ırkdaşlarını ötekileştirdiler.
Bugün KKTC’deki hiçbir üniversitede Türkiyeliyle KKTC’li birlikte oturmaz. Aralarında hiçbir samimiyet kurulamaz çünkü samimiyet kuracak kadar tanımazlar birbirlerini…
Tanımak istemezler.
O KKTC’lilere göre, Türkiyeliler cahildir, hiçbir şeyi kendileri kadar iyi yapamaz, potansiyel suçlulardır.
Zaten onlar gelmiş, suç oranı artmıştır! (Zahmet edip dünyadaki suç oranlarının gösterdiği artışa, onun sebeplerine bakmazlar.) Reddi miras etmek, Türkiye’den tamamen kurtulmak isterler!
Kimi Türkiyelilere göre de KKTC’liler nankördür, kendilerini sevmezler… Türkiye’den besledikleri halde Türkiye’ye karşı düşmanlık beslerler. Gelip kurtardıklarına hata etmişledir! Bunların bu davranışları şehitlerin kemiklerini sızlatıyordur.
İki tarafta da böyle kesin hatlarla ayrıldığını sanan kişiler vardır. Birbirine öfke duyan…
Yazık ki bu öfke günden güne artmakta. Bazı Kıbrıslı Türklerin 1974 öncesi yaşamlarını unutup, 74’den sonra kavuştukları refahla birlikte edindikleri kibir duygusuyla Türkiyelileri ikinci sınıf vatandaş yerine koymaları, bu sorunu körüklemekte.
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun dediği gibi, KKTC’liyle Türkiyeli hiçbir şekilde birbirinden ayırt edilemez. Zaten iki ülke arasında sayısız evlilik olmuş, birçok çocuk doğmuştur. Doğmuştur doğmasına ama anne babalarından biri KKTC’li olan çocuklar, bir yanının “Türkiyeli” olduğunu gizler. Bu çocukların ısrarla, “ben Kıbrıslıyım” demesi, dışlanacaklarını düşünmelerindendir.
Rahmetli Denktaş’ın dediği gibi bu konu çok önemlidir ve sosyolojik olgu olarak ele alınmalı, iki ülke insanı arasındaki sevgi ve kardeşlik bağları yeniden tesis edilmelidir.
Hazreti Peygamberin söylediği gibi, “Acemin Arap’a, Arap’ın Acem’e üstünlüğü yoktur. Üstünlük takvadadır.”