Her seçim döneminin yatırım kapısı olan Kıbrıs Türk Hava Yolları’nın, göklerdeki gururumuzun kapanmasının üzerinden uzun zaman geçti.
Slot hakları iptal edildi, şirketin tasfiyesine gidildi.
KTHY’nin kapandığı yada kapatıldığı (siz hangisini kabul ederseniz…) dönemde en çok konuşulan konu yeni bir milli havayolu şirketi kurulabilecek miydi?
Cevap gecikmedi; “Evet kurulacak” denildi. Girişim başlatılır gibi oldu, iş insanlarına çağrılar yapıldı, ortaklıklar kurulmaya çalışıldı. Olmadı, oldurulamadı.
Günümüze kadar gelindi. Elimizde ne KTHY’nin ismi – cismi kaldı ne de yeni bir hava yolu ile ilgili umut.
Zaman zaman birileri çıkıp, “yapacağız edeceğiz” dese de ellerimizi Cenab-ı Allah’a açtık ve duaya yattık. “Allah’ım bize bir hava yolu şirketi ver” diye…
İsteyenin yüzü bir kara…
Çalışanlar uzun süre sokaklarda kaldı. İş bulamadılar, borçlarını ödeyemediler, birçok kapı yüzlerine kapandı. Sıkıntıları gün geçtikçe arttı.
Günümüze kadar gelindi. Yaşan süreci hepimiz yakından takip ettik. Açlık grevleri, çadır eylemleri, günlerce hatta haftalarca bazıları aylarca sürdü. İte kaka bazı sorunlar aşıldı.
Biz bu filmi daha önce görmüştük!
Ada halkının kaderimi dersiniz, siyasilerin beceriksizliği mi? Takdir size kalmış… Komşumuz Güney Kıbrıs bizimle aynı kaderi paylaştı.
1947 yılından bu yana, 68 yıldır faaliyet göstermekte olan Kıbrıs (Rum) Havayolları (CyprusAirways),Cuma akşamı Atina’dan Larnaka’ya son uçuşunu gerçekleştirdi ve resmen kapandı.
Şirketin, 68 yıllık yaşamının ardından, sürekli yaşadığı zararlar, yeniden yapılandırma eksikliği ve yasadışı devlet yardımlarının ağırlığı altında kapandığını duyuran Rum basını, Avrupa Rekabet Komisyonu’nun Cuma günü Rum Hükümetinin şirkete destek olarak verdiği 100 milyon Euro’nun yasadışı olduğuna hükmederek, şirketin bu parayı iade etmesine karar verildi.
İşte bu karar ile şirket için son nokta konmuş oldu.
Çalışanlar sokaklara döküldü, kapanan şirketin ofislerinin önünde eylemler gerçekleştirdiler.
Ne diyelim, sizin de Allah yardımcınız olsun. Bu filmi biz daha önce görmüştük. Her ne kadar anlaşamasak ta aynı coğrafyanın insanlarıyız, dolayısıyla kaderlerimiz de aynı oluyor. Geçmiş olsun.