İşimizin gereği hiçbir zaman mesai kavramını dert ederek çalışmadık.
Her zaman “hazır ol” da haber için bekliyoruz, beklemeye de devam edeceğiz.
Haberin ne zaman ve ne şekilde önümüze geleceğini veya kendimizi ne zaman haberin içinde bulacağımızın sabit bir uygulaması olmadı olmayacak da.
Bazen ekranda, bazen gazete yazısında bazen radyoda, en hızlı ve en güvenilir haberleri size ulaştırmak için çabalıyoruz.
Sadece basın mensupları değil, özel sektörde çalışan birçok kişi zaman mevhumunu dert etmeden çalışıyor. Bazen de çalışmak zorunda kalıyor çünkü onlar devlet memuru değil.
Biz şanslıyız, anlayış çerçevesinde bir iş ortamının içindeyiz. Kurulu bir sistemde mesleğimizin gereklerini yerine getiriyor ve karşılığını da alıyoruz.
Bizim sahip olduğumuz şartlara sahip olmayanlar da var. Onların da bir an önce daha iyi şartlarda çalışması, daha iyi kazançlar elde etmesi için can-ı gönülden dua ediyoruz. Çünkü gerçekten özel sektörde çalışmak zor ve zor olduğu kadar da insanı daha üretken bir halde getiriyor.
Yapabileceklerinizi görüyor, kendinizin farkına varıyorsunuz. Özel sektörün en iyi yanlarından biri de bu.
Kış mesaimiz, yaz mesaimiz yok. Bayramda bugün haber yok deyip gazeteyi çıkartmayıp, televizyon ve radyonun da fişini çekemiyoruz belki ama sizler için özel günlerinizde hep yanınızda oluyoruz. Bizim için de en büyük gurur kaynağı bu.
Devlet’te çalışsaydık fena mı olurdu. Belki olmazdı ama mesleğimizi seviyoruz .Kamu’da çalışsaydık belki de bu kadar verimli olamazdık. (sözümüz meclisten dışarı)
Kamu demişken, hayırlı uğurlu olsun; kış mesaisi bitmiş, yaz mesaisine geçmişler. Daha verimli günler bizi bekler…