Yazın sıcağı siyaseti de şekillendiriyor.
Havaların ısınmaya başlamasıyla birlikte ülkenin siyaseti, dış politika ve komşuluk ilişkilerinde derinleşme ve gelişmelerin kokuları tıpkı mangal gibi etrafa yayılmaya başladı.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın ilk resmi yurtdışı ziyaretini Ankara’ya yapması, temaslardaki olumlu havanın atmosfere yayılmasının ardından siyasi kulislerde de derin bir nefes alınmasına neden oldu.
Olumsuz ortamlarla beslenenlerin ekmeklerine bal çalınmaması ise bu sefer kendini sessizliğe bıraktı ve hava koklanmaya başlandı.
Kıbrıs adası için yeni bir dönemin başladığı akabinde ise yeni havadislerin geleceğinin güvercinler tarafından ayaklarına bağlanan mektuplarla şövalyelere ulaştırılması, nekahat dönemine geçen kraliyet siyasetinin kangren olan bacağında ameliyat çalışmasının başlamasına neden oldu.
Tahtın varisleri ise birbirlerini kılıçtan geçirmeye başladı bile. Bu kardeşler savaşında kim kimin kellesini gövdesinden ayıracak bilinmez ama en güçlü olan tahta geçecek.
Memleket için hep bir ağızdan konuşulması gereken, birlik beraberliğin en üst düzeyde olması ve klonlar savaşı haline gelmiş olan siyasetin bir an önce arındırılması zaruri bir hal aldığı dönemdeyiz.
Bundan dolayı Kamikaze yapmak yerine aklı selim davranmak lazım. Yada Jedai (ışın kılıcı) kılıçlarını elinize alıp birbirinizi kesmeyi bırakın artık.
Bu memleket ve kolonileri ağır darbeleri geride bırakmıştır ve tarihin tekerrür etmesini istememektedir.
Hal böyle iken bazı Boy’lar ( topluluklar) bu cenkte (savaş) hızlı hareket etmiş ve sabah yelinde yola koyulmaya çalışmışlar ama başarılı olamamışlardır. Unutulmamalıdır ki; “ZAMANSIZ ÖTEN HOROZUN BAŞINI KESERLERMİŞ…”