Ne yaparsak yapalım her şeyi yoluna sokamıyoruz. Bir tarafı düzeltirken diğer taraftan bozuyoruz.
Müzakereler baş aşağı geldi derken iyi bir havanın yakalandığından bahsediliyor. Yeni bir isim yeni bir soluk getirdi ve iyiye doğru bir gidişat olduğu kesin.
Yeni hükümeti de seçerken halk yeni isimler yeni soluktur dedi ve sandığa gitti ama umulan olmadı.
Hiçbir siyasi partinin boyu tek başına iktidara gelmeye yetmedi, koalisyon oluşturuldu. Bundan aylar önce hükümetin içinden birileri hiçbir koalisyonun ömrü sonuna kadar gitmez demişti. Dediği de oldu. Ya o zamandan olacakları görmüş yada prosedür gereği öyle konuşmuştu ama neticede dediği de oldu.
O, büyük umutlarla seçilen hükümet rota değişti ve gittiği yönde kayaları fark etmeyip geminin gövdesini çarptılar ve gemi su almaya başladı. Battı batıyor.
Bunu gören kaptan rota değiştirmeye çalıştı ama ikinci kaptan gemiyi terk etti. Benden sonrası tufan dedi…
Tufan da yaklaşıyor. Yeniden erken genel seçim mi, yeni koalisyon mu?
Çok yakın bir zamanda her şey ortaya çıkacak ama işin ilginç yanı ikinci kaptanın tayfaları da liderlerini çıktıkları yolda yalnız bırakmaya hazırlanıyor ve bu durum hoş kokuları etrafa salmıyor.
Yine bir kaos ortamı güzelim adamızı sardı saracak.
Başta da dedik ya bir tarafı düzeltirken diğer tarafı bozmaktan kendimizi alamıyoruz.
Kıbrıs müzakereleri yoluna girdi derken ortada hükümet kalmadı.
Adanın kaderi midir nedir bilinmez ama bu iş yıllardır böyle geldi böyle gidiyor.
Yoksa bu ada lanetli mi?