Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı seçildikten sonra Güney Kıbrıs ile ilişkilerde adeta 360 derece bir iyileşme olduğunu görüyoruz.
Akıncı seçilir seçilmez, Rum Yönetimi Lideri Anastasiadis ile buluştu.
Ara bölgede bir araya geldiler.
Birlikte kahve içtiler.
Yemek yediler.
Hemen ardından birlikte Limasol’da tiyatro izlediler.
Bunlar çok güzel şeyler.
Kuzey Kıbrıs’ta da geçtiğimiz gün bir arama kurtarma tatbikatı gerçekleştirildi.
Gerçeğini aratmayan tatbikat çok da başarılı geçti.
Arama kurtarma tatbikatının amacı nedir?
Din, dil, cins, ırk, sosyal statü ayrımı gözetmeksizin afetlerden etkilenmiş ihtiyacı olan kişilere yardım etmektir.
Doğal ve çevresel felaketlere karşı hazır olmaktır.
Bireyin sahip olduğu enerjiyi toplumsal olarak yapıcı bir biçime dönüştürmektir.
Gönüllülük, vatandaşlık, yardımlaşma ve gönüllü hizmet değerlerini aktif çalışmalarla birleştirmektir.
Doğayla bütünleşmeyi sağlamak için bireyin kapasitelerini geliştirmektir.
İnsanın doğanın bir parçası olduğu gerçeğini göz önüne alarak yaşayan dünyayı korumak için
faaliyetler organize etmektir.
Birlikte yemek yemek, tiyatro izlemek güzel şeyler.
Bizce Kuzey Kıbrıs ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile birlikte arama kurtarma tatbikatı gerçekleştirmeli.
Dün Gazimağusa’nın kapalı Maraş Derinya bölgesinde meydana gelen yangın bir ders olmalı.
Gelelim şimdi Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne..
İsrail’in Rum yönetimiyle yaptığı tatbikatlara ne demeli?
Daha sonra Yunanistan’ı da yanlarına alarak gerçekleştirdikleri üçlü tatbikata ne demeli.
Dolayısı ile, bu üçlü ittifakın Kıbrıs’ın deniz ve hava sahasında yaptıkları tatbikatlarla Güney Kıbrıs Rum Yönetimi güç kazanmaya çalışıyor.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, arama kurtarma tatbikatları ile din, dil, cins, ırk ayrımı gözetmeksizin afetlerden etkilenenlere yardım ederken, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, İsrail, Rusya ve Fransa ile birlikte Kıbrıs’ın deniz ve hava sahasında savaş helikopterleri ve savaş uçakları ile tatbikatlar gerçekleştiriyor.
Güney Kıbrıs’ta gerçekleştirilen tatbikatların bir çoğunun arama kurtarmaya yönelik olmadığı da biliniyor.
Güney Kıbrıs Rum yönetimi bu şekilde anavatanları Yunanistan, İsrail, Fransa ve Rusya’yı da yanına alarak güç kazanmaya çalışıyor.
Yine Rum Yönetimi bu şekilde, Fransa ile Rusya’ya Güney Kıbrıs’ta üs vererek kendi aleyhine olabilecek gelişmeleri BM Güvenlik Konseyi’nde veto ettirme imkanına da sahip olacağının hesaplarını yapıyor.
Yazının başında da belirttiğimiz gibi, birlikte bir arama-kurtarma tatbikatı yapsak…