Kutlay Erk gündeme bir sıcak patates bıraktı: Vatandaşlıklar meselesi yeniden ele alınsın...
Önce konuya partiler üstü yaklaşmak lazım. Bu konu öyle sağdan, soldan çekiştirilecek bir konu değil. Öte yandan 'Dün gelen de bugün gelen de Türk, gerisi detay' diye de davranmak mümkün değil.
Daha önce de dönemin başbakanı Özkan Yorgancıoğlu'ndan da talep edilen ama o zaman mümkün görülmeyen o zamanın Hataylılar Derneği başkanı bugünün Yeniden Doğuş Partisi Milletvekili Bertan Zaroğlu'nun vatandaşlığının iptal edilmesi söz konusu edilmişti. Kutlay Erk CHP'nin ağır toplarından. Özkan Yorgancıoğlu Kıbrıs Türk solunun Eroğlu'su olma kapısından kendi hatalarıyla dönen ama her şartta en önemli isimlerden birisi. Ne oldu? Yapılamadı. Konjonktür elvermedi.
Ancak, bir yıl önce o olaydan 1500'e yakın vatandaşlık hükümetin başvurusu ile yargı tarafından sonlandırılmadı mı? Niye öyle olmuştu? Adı soyadı bile Bakanlar Kurulu kararına yazılamayan kişilere vatandaşlık verilmesi normal mı idi Allah aşkına. O anomali bir çırpıda düzeltildi. Bu arada büyük bir de gaf yapıldı. Rahmetli Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş tarafından 'fahri büyükelçi' olarak görülen, KKTC'ye büyük hizmetleri bulunan Alarko Holding'in sahiplerinden İshak Alaton gibi büyük bir değeri de üzdük, Sinan Aygün ile birlikte onun da KKTC vatandaşlığını iptal ettik.
Büyük üzüntü yaratmıştı bu olay. Rahmetli Süleyman Demirel'in gelişmeden duyduğu teessürü Başbakan Ferdi Sabit Soyer'e iletme 'fahri görevi' de bana düşmüş, Soyer'in de yapılan yanlış uygulamadan ne kadar üzgün olduğuna şahit olmuştum. Nitekim Alaton büyük nezaket ve anlayış göstererek bu fiyasko kısa zamanda aşıldı.
Durum aslında çok net. Öyle Bakanlar Kurulu kararı veya parti politbürosu anlayış birliği ile ya da seçilmiş bir listenin mahkeme yoluyla vatandaşlıktan çıkarılmasıyla çözülecek konu değil. Çok boyutu var. Yapılması gereken kanımca uzmanlardan oluşan bir heyetin desteğiyle görev yapacak, siyasetin de tam desteğine sahip, hukuk alanından akil adamlardan oluşan bir komisyon oluşturulsun. Bu komisyon öncelikle mevcut vatandaşlık yasasını, yönetmelikleri gözden geçirip, yapılması gereken değişiklik veya giderilmesi gereken boşluk var ise yasa yapıcıya önerilerde bulunsun. Belli bir tarihten başlayarak tüm vatandaşlık kararları ve ilgili dosyalar masaya yatırılsın.
Öncelikle, vatandaşlık kriterleri yasayla belirlenmiş. Bu yasa niye uygulanmıyor?
Ne diyor vatandaşlık yasası. Net bir şekilde koymuyor mu ortaya kimlerin vatandaş olacağını, kimlerin hangi şartlarda vatandaşlığının geri alınabileceğini? Öyle her konuda yargıya gitmeye de gerek yok ama yasada ön görüldüğü gibi (Madde 16) 'Yurttaşlığa alınma, ilgilinin yalan beyanı veya önemli hususları gizlemesi sonucu olmuş ise yurttaşlığa alınma kararı Bakanlar Kurulu'nca iptal edilir.' Gayet net değil mi?
Yine aynı yasanın 18'inci maddesinde bir kişinin KKTC vatandaşlığından hangi koşullarda çıkartılabileceği açıkça sıralanıyor.
A- Yurt dışında bulunup da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin iç ve dış güvenliğinin aleyhine faaliyette bulunan ve hakkında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde ceza kovuşturması yapılmasına olanak bulunmayan ve yurda dönmesi için yapılan çağrıya üç ay içinde özürsüz olarak uymayan;
B- Yabancı ülkeye iltica eden; ve
C- Yurt içinde veya dışında bulunup da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin iyi ilişkiler içinde olduğu diğer devlet veya devletler ile bu ilişkileri bozucu faaliyetlerde bulunan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yurttaşlığını sonradan kazanmış kişiler, Bakanlar Kurulu kararı ile yurttaşlıktan çıkarılabilir.
Konuyu kişileştirmenin alemi yok. KKTC'de dünya kadar insan vatandaşlık hakkını elde etme şartlarını çoktan tamamladığı halde vatandaşlık verilmemektedir. Normal yollardan vatandaş olmak hiç de kolay değildir. Torpil istenmemesi durumunda vatandaşlık yıllarca sürüncemede kalabilmektedir. Mesela bir sevgili dostum 35'inci yılını kutladıkları evliliklerine rağmen, KKTC'ye hiçbir şekilde yük değil ancak onur verecek eşinin vatandaşlığını ancak beş yıl önce alabildi. KKTC'de doğan ve vatandaşlığını alamayan genç kızlarımız var, yıllarca orada yaşadıktan sonra vatandaşlık hayalleri akamete uğrayanlar var...
Mesele sadece Bertan Zaroğlu meselesi değil... Ciddi bir konu ve siyaset üstü ele alınmalı.