Bir ülkenin gelişmişlik düzeyini ne gösterir derseniz hiç duraksamadan eğitim ve sağlıktan sonra iş hayatındaki çalışma şartları ve iş güvenliğini söyleyebilirim.
Bu anlamda ne yazık ki ülke olarak iyi bir konumda değiliz. Ders zilinin nasıl sorunlu çaldığını günlerdir yazıyoruz.
Okul ve öğretmen eksiği gibi kronik sorunlara bu yıl kitapların geç basımı da eklendi.
Sağlık alanında da durumumuz hiç öyle iç acıcı bir noktada değil. Devlet hastanelerine her gittiğimizde “Allah kimseyi hastaneye düşürmesin” diye nasıl iç geçirdiğimiz ortada.
Peki ya iş yaşamı…
Ne yazı ki orada da alnımız açık değil.
KKTC’de son 12 yılda iş kazalarında hayatını kaybedenlerin sayısı 80’e dayandı. Her gün sayfalarımızda iş kazası haberlerine yer veriyoruz.
Ne yazık ki geri kalmış toplumlarda değeri en az olan şey insan hayatı.
Bizim ülkemizde de çoğu hiçbir sosyal güvenceye sahip olmayan birçok işçi, çok ağır koşullarda hiçbir güvenlik önlemi alınmadan insan hayatı hiçe sayılarak adeta sömürülüyor.
Türkiye’den gelenler bir yana, birçoğu üçüncü dünya ülkelerinden gelip burada yaşayan pek çok yabancı, dilini bile bilmediği bir ülkede ekmek parası için mücadele ederken, ne yazık ki kapitalizmin vahşi çarkında yok olup gidiyor.
Oysa buraya ayak basan herkesin can güvenliği, devlete emanettir. Devlet bu önlemleri almakla yükümlüdür. Ancak ne yazık ki bugüne kadar bu alanda çok gurur verici gelişmeler yaşamadık.
Çalışma Bakanlığı istatistiklerine bakıldığında en çok ölümün inşaat sektöründe yaşandığı ortada iken neden cesur bir bakanın ortaya çıkıp hesap sormadığını hep sorguladık.
Biz bunları sorarken, Çalışma Bakanlığı’nın ortaya koyduğu bir uygulama yüreğimize su serpti.
Ada TV’de dün Erkan Eğmez’in konuğu olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler, “Hiçbir şirketin prestiji insan hayatından daha önemli değildir. İş güvenliği için önlem almayanları teşhir edip utandırma uygulaması başlattık” dedi.
İş sağlığı ve güvenliği konusunda yasaların ağırlığını herkesin üzerinde hissedeceğini ifade eden Bakan Çeler, yapılan denetimlerde gerekli şartları yerine getirmeyen beş inşaatın da durdurulduğunu açıkladı.
Çalışma Bakanlığı’nın başlattığı “teşhir edip, utandırma” uygulaması çok yerinde bir davranıştır.
Ancak bu teşhir uygulamasıyla söz konusu şirketlerin utanacak yüzü var mı? İzleyip göreceğiz.
Kamuoyunun insan hayatına değer vermeyen bu şirketleri bilmeye hakkı vardır.
Kimse için olmasa bile ekmek parası kazanmak için geldiği ülkede iş kazalarında hayatını kaybeden insanların hatırası için, bu devletin böyle bir borcu vardır.
Kimse lafı kıvırmasın.
Dünya üzerinde insan hayatından daha kıymetli hiçbir para olamaz. Her işadamı önce çalıştırdığı işçinin iş güvenliğinden sorumludur. Bu güvenliği sağlamamak için direnene de devletin her türlü yaptırımda bulunma hakkı vardır. Bu böyle biline…