Büyükkonuk’ta yapılan EKO gününe katılmayan Cumhurbaşkanı Akıncı, açılışla aynı saatlerde köpeğinin doğum gününü kutladı, sosyal medyadan fotoğraflarını paylaştı.
Erkan Eğmez’in bu konudaki köşe yazısını manşetine taşıyan Star Kıbrıs, tartışmasız dünün en dikkat çekici gazetesiydi.
Afrika Gazetesi’ne yapılan protestoda başı çeken Büyükkonuk Belediye Başkanı Ahmet Sennaroğlu’nu protesto için EKO gününe yapılan boykot çağrısının, üstü örtülü bir biçimde karşılık bulduğu belli oluyordu.
Nitekim Turizm Bakanı Fikri Ataoğlu dışında ne hükümetten ne de Cumhurbaşkanlığı’ndan EKO gününe kimsenin katılmaması bunun en önemli işaretiydi.
Geçen yıl EKO gününe katılan Cumhurbaşkanı Akıncı’nın bu yıl açılışla aynı saatlerde daha önemli bir işi var mıydı, yok muydu? Sayın Akıncı dün bu konuda herhangi bir açıklama yapmadığı için bunu bilmiyoruz.
Ancak Büyükkonuk ile aynı saatlerde dört yaşına giren köpeğinin doğum gününü kutlaması, bize bazı ipuçları veriyor.
Belli ki Sayın Akıncı, özellikle EKO gününe katılmayı tercih etmemiş, açılışla aynı saatlerde yaptığı sosyal paylaşımla tavrını göstermişti.
Cumhuriyet Meclisi Başkanvekili Zorlu Töre, Akıncı’nın tutumuna en sert tepkiyi gösteren siyasi oldu.
Töre, Star Kıbrıs’a yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Sayın Akıncı, köpeğine verdiği değer kadar, Büyükkonuk halkına, halkın festivaline değer vermemiştir. Sayın Akıncı’nın tutumu ne halkçılığa sığar ne de toplumsal birliğimize katkı sağlar. Büyükkonuk’taki etkinlik yerine iki toplumlu bir etkinlik olsa Sayın Akıncı oraya koşarak giderdi. Sayın Akıncı ve Büyükkonuk’a gitmeyen diğerleri, sirtaki oynanacak olsaydı koşa koşa giderdi. Barıştan uzlaşıdan bahsedenler, kendi halkına karşı ayrımcı bir tutum sergilemiştir. Rumlarla barışmayı ön plana çıkaranlar, kendi halkına karşı fitne fesat tohumları ekilmesine destek ve katkı sağlamıştır. Büyükkonuk’ta EKO gününe katılmayıp köpeğinin doğum gününü kutlayan Sayın Akıncı’ya sormak lazım. Bu kültürü nereden edindin? ABD’de mi öğrendin?”
Sayın Töre’nin bu sert açıklamayı yaptığı saatler akşam üstüydü . Ve o saate kadar Cumhurbaşkanı Akıncı, Star Kıbrıs’ın manşetine ilişkin bir açıklama yapmamıştı.
Şüphesiz Afrika Gazetesi önünde olanlar başta olmak üzere bu toplum, geçtiğimiz aylarda çok travmatik olaylar yaşadı.
Eylemlere katılanlardan bazıları yargılandı, bazıları serbest kaldı, bazıları da hüküm giydi. Eskiler “şeriatın kestiği parmak acımaz” derler. Her ne olduysa oldu ama olanlar dünde kaldı. Ya da dünde kalmalıydı.
Eğer bu tartışma adeta bir kan davası gibi devam ettirilirse, toplumsal barışı sağlama yönünde atılan adımlar boşa düşer.
Üstelik bu toplumsal barışı sağlama noktasında en üst sorumluluğa sahip Cumhurbaşkanlığı makamının bu konuda çok daha duyarlı olması gerekir.
Sayın Akıncı’nın tutumu, bu kavgaların bir daha yaşanmasını önlemek için gösterilen çabaya katkı sağlar mı?
“Hayır” diyorsanız, bu toplumun sinir uçlarıyla daha fazla oynamayın. Zira bu gergin ortamın kimseye bir katkısı olmaz. En fazla da Cumhurbaşkanlığı makamı, bu gergin ortamı ortadan kaldırmakla sorumludur. Bizden söylemesi…