Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay, yolsuzluk dosyaları ve polis tahkikatlarının ne aşamaya geldiğini öğrenmek için dün Başsavcı Vekili’ni ziyaret etti.
Bir saat süren görüşmenin ardından açıklamalarda bulunan Özersay, yolsuzluk dosyalarının hangi noktada olduğunu ve ne aşamaya geldiğini, polis tahkikatının hangilerinin tamamlandığı görmek adına ziyareti gerçekleştirdiğini belirtti.
Özersay, bu görüşmeleri hükümet adına sürdürdüğünü söylemeyi de ihmal etmedi.
Keza Bakanlar Kurulu toplantısından sonra yaptığı açıklamada da bu konuda kabineyi bilgilendirdiğini ifade etti.
Bakanlar Kurulu’nda ne konuşuldu, Başsavcı vekili hangi dosya ile ilgili ne malumat verdi?
Bu konuları henüz bilmiyoruz. Ancak Bakanlar Kurulu’nda bu yolsuzluk dosyaları konuşulurken soğuk ter dökenlerin de olabileceğini az çok tahmin edebiliyoruz.
Öyle ya. Herhalde bütün dosyalar UBP’ye ait değil.
Hükümeti oluşturan partilerin yakın geçmişteki icraatları ile ilgili pek çok dosya olabilir. Tabii bunların hangisi ne aşamada? Bunları da şu an için bilmek mümkün değil. Sayın Özersay, elbette bu dosyaların hangisinin ne aşamada olduğuna yönelik aldığı malumattan sonra bunu Bakanlar Kurulu’na götürdü. Kamuoyu da merakla bu bilgiyi bekliyor.
7 Ocak seçimleri öncesinde çokça konuşulan bu yolsuzluk dosyaları, bir anda yeniden gündemin ilk sırasına oturmak üzere.
Elbette suçlunun cezasını çekmesi, yolsuzluk dosyalarının ayrım yapılmaksızın yargıya sevk edilmesi hemen herkesin üzerinde uzlaşması gereken meselelerdir.
Ancak bir başbakan yardımcısının da hükümet adına yargıya gidip bu şekilde bilgi alması, yargı üzerinde bir baskı oluşturabilir.
Demokratik hukuk devletinde olması gereken yasama, yürütme ve yargının güçler ayrılığı ilkesine tamamen ters bir izlenim oluşturabilir.
Diğer taraftan merak ediyorum Sayın Başsavcı Vekili, bu aşamadan sonra UBP’ye ait olan dosyaların dışındaki diğer dosyaları da gönül rahatlığıyla yargıya sevk edebilecek mi?
Sayın Özersay’ın yolsuzluk dosyaları üzerindeki hassasiyetini kamuoyu çok yakından biliyor. Sanıyorum kendisi bu dosyaların da takipçisi olacaktır.
Hassas dengelere sahip hükümetin bundan etkilenip etkilenmeyeceğini de sanıyorum o aşamadan sonra göreceğiz.
Eskiler ne demiş. Şeriatın kestiği parmak acımaz. Tozlu raflarda yıllardır bekletilen tüm dosyalar ortaya konmalı, herkes yargıya hesap verebilmelidir.
Bu anlamda ne iktidar, ne de muhalefet kimseye bir ayrıcalık tanınmaması gerekir. Elinde terazi, gözleri bağlı olan adalet heykelini hepimiz biliriz. O heykelin elinde neden terazi vardır. Adaletin hakkaniyete uygun bir şekilde herkesi eşit bir şekilde dağıtılmasını simgeler.
Peki neden gözleri bağlıdır? Önüne gelen davalarda kim olduğunu bakmaksızın karar verilmesini simgeler.
Umarım bizim adalet sistemimiz gözü bağlı bir biçimde tüm yolsuzluk dosyaları konusunda kararını verir. Sayın Başsavcı Vekili de gözleri bağlı bir şekilde bu yolsuzluk dosyaları konusunda çalışmalarını neticelendirmelidir.
Temiz bir toplum için başka çıkış yolumuz yoktur. Bizden söylemesi...