Star Kıbrıs’ın dün manşetten duyurarak “Bugün çıkabilir” dediği emirname dün Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi.

İçişleri Bakanlığı, taslağın halkın katılımına sunulduğu 19 Kasım’daki danışma toplantısında alınan sözlü görüşler ve sonrasında Şehir Planlama Dairesi’ne çeşitli kişi, kurum ve kuruluşlardan gelen 97 görüş çerçevesinde revize edildiğini açıkladı.

Emirnameye konan bir madde ile yürürlük süresi de düzenlendi. İmar Planı yürürlüğe girinceye kadar geçerli olacak emirnamenin her hal ve karda 31 Aralık 2019 tarihinde yürürlükten kalkacağı kayıt altına alındı.

Emirnamenin çıkarılma amaçları da Resmi Gazete’de tek tek sıralandı.

Buna göre verimli tarımsal alanların belirlenerek tarımsal üretimin devamının sağlanması hedef kondu.

Bir başka ifadeyle 2015’te çıkarılan ülkesel fiziki planda “turizmle kalkınacak” denen İskele’yi adeta patates tarlasına çevirmek konusunda akıl almaz bir karara imza atıldı.

Bir diğer maddede de şöyle dendi:

“İskele bölgesinin turizmden alması gerekli payı alamadığı sebebi ile bölgeye getirilecek yatırımların Ülkesel Fiziki Plan kapsamında dengeli ve sürdürülebilir kalkınma modeli ile birlikte yaratılmasının sağlanması…”

Bu kadar süslü lafı bir kenara bırakıp biri bana İskele’yi patates tarlasına çeviren bu emirnameyle turizmden nasıl pay alınacağını açıklasın.

Daha geçenlerde bu ülkenin Turizm Bakanı, yatırımcının bu emirnameyle bir yıl boyunca bölgede taş üstüne taş koymayacağını açıklamadı mı?

Bir başka ifadeyle siz zaten yatırımcıya bu emirnameyle bir yıl buraya hiç uğrama demiş oldunuz. Bunun bölge için doğuracağı olumsuz sonuçları önümüzdeki günlerde göreceğiz.


Bir başka emirname gerekçesinde de şu görüşe yer veriliyor:

“Dere yatağı veya su arkı ve çevresinin korunması, çocuk oyun alanı, park ve benzeri ortak yeşil alanların ayrılmasının sağlanması…”

Dere yataklarının korunması için bu emirnameye gerek yoktu. Fasıl 82 zaten dere yataklarının korunması için gerekli düzenlemeleri içeriyor.
Ama siz mevcut yasaları uygulamaktan acizken, bu emirnameyle neyi değiştirmiş olacaksanız, merak ediyorum.

Açıklamada, emirnamenin yürürlüğünden önce, iyi niyetle proje hazırlayan yatırımcı kişi veya kurumların hak kaybına uğramalarının önlenmesi ve suistimal olasılığını bertaraf edebilmek maksadıyla düzenleme yapıldığı da bildirildi.

Koca açıklamada belki de olumlu denecek tek maddeydi.
Ve hemen peşinden önümüzdeki bir yıl boyunca imar planı hazırlanırken, her disiplinden katılımcının planlama sürecine dahil olacağı, nihai planın bölge halkının ve yerel yönetimlerin katılımı ile tamamlanacağı da kamuoyuna duyuruldu.
Bu da önemli bir taahhüt oldu.
Kısaca burada da ‘biz yaptık oldu’ anlayışıyla hareket edilmeyeceğine yönelik vaatte bulunuldu.
Umarım imar planı hazırlanırken, emirname sürecinde yapılan hatalar tekrarlanmaz, bir yıldan daha az bir sürede bu emirname saçmalığına son vermiş oluruz.