Kıbrıs’taki inşaatçılar tarafından uluslararası emlak sektöründe uzman olarak kabul edilen, Star Kıbrıs Yönetim Kurulu Başkanı da olan Ali Özmen Safa ile ülkedeki emlak sektörünün geleceğini konuştuk.
2000-2006 yılları arasında İngiltere’de emlak sektöründe 2 binden fazla konut yapıp satan, Kıbrıs’ta sadece 2003-2006 yılları arasında binden fazla konut yapıp satan Ali Özmen Safa, 2019’da Girne’de büyük bir emlak krizi çıkacağını ama bunun tüm KKTC’ye yayılmayacağını söyledi.
Safa, Girne’nin aksine İskele ve Mağusa’da büyük fırsatlar çıkacağını, talebin bu bölgelerde yükseleceğini anlattı.
Emlak sektöründeki durgunluğu çok önceden gören ve 2005’ten sonra o yüzden yeni proje yapmayan Safa’nın o yıllardaki uyarısına aldırış etmeyen pek çok şirket, bugün Esentepe’de adeta konut mezarlığına gömüldüler.
Safa’nın anlattıkları bize şunu gösteriyor. Son yıllarda özellikle Türkiye’den gelip kira geliri elde etmek isteyen yatırımcılar tarafından tercih edilen Girne, belirli bir doygunluğa ulaştı.
Artık yeni üniversite ve otel de yapılmayacağına göre önümüzdeki yıl yapımı tamamlanan yaklaşık 4 bin konut için belirgin bir talep olmayacak.
Kira gelirlerinin tehlikeye girmesi, bu evleri konut kredisiyle alan ve ödemeyi bu kira gelirlerinden yapmayı uman yatırımcıyı zora sokacak.
Üstelik ortalama üç kişinin ikamet edeceğini varsaysak kabaca gelecek yıl tamamlanacak 3-4 bin evde ortalama 10 bin ek nüfusu Girne’nin nasıl kaldıracağı da bir muammadır. Trafik ve yetersiz alt yapı, kenti gün geçtikçe daha da içinden çıkılmaz bir noktaya sürüklüyor.
Üstelik alıcıların çoğunun Türkiyeliler olması, anavatanda bozulan ekonomik göstergeler karşısında alım gücünü olumsuz etkiliyor.
İskele ise Mağusa’dan itibaren uzun sahil şeridi, trafiği çözen yolları ve çok önceden çözülmüş altyapısı ile adeta yabancıların akınına uğruyor.
Alımların çoğu nakit ve dövizle olduğu için döviz krizinin satışları etkilemesi şöyle dursun, alıcı için büyük fırsat bile yaratıyor.
Safa’nın iddiasına göre, 1974’te saati duran Kapalı Maraş bölgesi şu anda Mağusa-İskele arasına yeniden yaratılıyor.
Elbette bu noktada hükümete de düşen ödevler var.
Yapılacak olan yeni imar planıyla bölgenin KKTC’nin parlayan yıldızı olacağı kesin. Hükümet bölgede yatırımcının önünü açmalı, özellikle yeni imar planında yabancıların bölgeye olan akınına darbe vuracak girişimlerden kaçınmalıdır.
2015’de hazırlan ülkesel fiziki planda “Turizm ve emlak sektörüne verilecek teşvikle kalkınacak” denen İskele, KKTC’nin turizm lokomotifi olmaya aday. Yeter ki biz o lokomotifin işleyen çarklarını bozmayalım. İmar planını hızlı bir şekilde yatırımların önünü kesmeden ve doğayı tahrip etmeden hayata geçirelim. Bundan başka çıkış yolumuz yok.