Daha düne kadar Akdeniz’de savaş tamtamları çalınıyordu. Rumların tek taraflı olarak Akdeniz’de gazı pazarlama çalışması, Türkiye’nin bölgede bir oldubittiye izin vermemek için yürüttüğü çabalar ve zaman zaman sıcak gerilimin tırmanması.
Petrol ve doğal gaz fiyatlarının düşmesi ve Türkiye’nin kararlı tutumu sayesinde Rumların lisans verdiği şirketler Akdeniz'den bir bir ayrılıyor. Rumlar bu vesile ile sağladıkları geçici desteği de kaybetmek üzereler.
Tüm bu gelişmeler yaşanırken Rum basını Rum tarafının silahlanmaya hız kesmeden devam ettiğini yazdı dün. Rum Yönetimi’nin, Avrupa’nın dış sınırlarının korunması, arama-kurtarma, kaçak göçmenlerle ilgili misyonlar ve başka amaçlar için 3 adet modern hücumbot alacağı haber verildi.
Üç hücumbotun tahmini değerinin 7 buçuk milyon Euro olduğunu yazan Fileleftheros gazetesi, bu rakamın Avrupa Birliğinin Sınır Alan-İç Güvenlik Fonu tarafından ortaklaşa finanse edileceğini belirtti.
Hücumbotların birçok devriye olanağına sahip olacağını kaydeden gazete, hücumbotların Rum Yönetimi kara suları içerisinde devriye yapacaklarını aynı zamanda açık denizde 150 deniz miline kadar misyonlar icra edebileceklerini ekledi.
****
Tepemizde kavga ediyorlar
Rumlar bir yandan silahlanmaya hız kesmeden devam ederlerken dünyanın en büyük güçleri ise Kıbrıs Ada’sının üzerinde güç gösterilerine devam ediyorlar.
Rum basınına göre Lefkoşa FIR hattının güneydoğu kısmında, ABD ile Rusya’nın Suriye’deki savaş faaliyetleriyle ilişkili olan Amerikan ve Rus savaş uçaklarının yer aldığı ciddi olaylar kayda geçirildiğini yazdı.
Geçtiğimiz hafta yaşanan bir olayda Rus savaş uçaklarının Amerikan casus uçaklarını engellediklerini yazan gazete, Amerikan casus uçaklarının varlığının, bu olayın ardından, birkaç günlüğüne kesildiğini, ardından bunlardan bir tanesinin geçtiğimiz haftanın sonunda yeniden bölgeye geldiğini ekledi.
Şimdi Kıbrıs Ada’sının üzerinde bu güç savaşı yaşanırken, Rumlar silahlanmaya hız vermiş iken Türkiye’den Ada’mıza gelen askerlere ve asker ailelerine yapılan yorumları akıl ve mantıkla nasıl izah edebileceğiz?
Kıbrıs Türk Halkı geçmişte çok büyük sınavlar vermişti, tekrardan aklımızın başa gelebilmesi için yeni bir sınav mı vermemiz gerekiyor illalla?
Bu konuda iki gündür gazetelerde ve sosyal medyada yer alan yorumları artık halkın vicdanına bırakmaktan başka bir şey gelmiyor elden……