Durum tam da başlıkta anlattığımız gibi aslında. Ne vatandaş olarak ne de basın olarak durumu anlayamadık. Belli ki ülkeye yatırım yapmak niyetinde olan bir grup özel uçakla Ercan’a gelmiş.
Üstelik bu konu Bakanlar Kurulu’nda konuşulmuş, tartışılmış. Meselenin hangi kurallar dahilinde çözüleceği de ortaya konmuş.
Ancak dün Meclis’te dört saat süren tartışmalara baktığımızda Sayın Başbakan Yardımcısı Kudret Özersay’ı anlamakta güçlük çekiyoruz.
Bildiğimiz kadarıyla Sayın Özersay, Bakanlar Kurulu’nun üyesidir. Tüm tartışmalar da önünde cereyan etmiştir.
Ancak dün Meclis’te yükselen tepkiler karşısında muhalefete hak verip hükümetin cevap vermesi gerektiğini söyleyince şaşkına döndük.
Sanıyoruz ki dün Meclis’te Sayın Özersay, bir anlığına bir hafıza kaybı yaşadı. Kendisinin hükümette değil de muhalefette olduğunu sandı.
Belki Bakanlar Kurulu’na girdiğini de unutuverdi.
Bir de yetmezmiş gibi Halkın Partisi’ni olağanüstü toplayıp hükümete ayar verir gibi bir rüzgar da estirdi.
İşin şakası bir yana, bu açıklanabilir bir durum değildir.
Belli ki Cumhurbaşkanlığı seçimindeki yarışında rakibi gördüğü Ersin Tatar’a Özersay tarafından önemli bir hamle planlanıyor.
Dörtlü koalisyonu, nasıl bahaneler edip bozduğunu dün gibi iyi hatırladığımız Özersay’ın bu konunda ne kadar mahir olduğunu da hepimiz çok iyi biliyoruz.
O günün koşullarında Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde UBP-HP hükümetinin ortak adayı olabilmek için yapılan bu hamle sonuç vermedi.
Bugünkü koşullarda yaptığı bu kurnaz hamleyle de sonuç alması beklenemez.
Sayın Özersay’ın bugünkü koşullarda ikinci tura kalabilmesi mucizenin de ötesinde bir beklentidir.
Kendisinin bu gerçeği görüp hükümet koltuğunda oturup, muhalefetmiş gibi yapmasının da bu yüzden hiçbir inandırıcılığı yoktur.
Meclis’te yaptığı konuşmada Özersay’ın söylediği “Müteahhitler Birliği ile bağlantısı olduğunu bugün öğrendim” diye başlayan cümlelerin de hiçbir inandırıcılığı yoktur.
Şunu açıkça söyleyelim. Bu sözlerin hiçbiri Başbakan Yardımcısı Özersay ve partisinin bakanlarını sorumluktan kurtarmaz.
Daha önce “Ben olsaydım daha başka yönetirdim” gibi çıkışlarda da bulunan Sayın Özersay’a tavsiyemiz şudur.
Sorumlulukta kaçma.
Hesap vermekten korkma.
Gerçekleri eğip bükmekten vazgeç.
Aksi halde bu ülkenin mahalleleri sizin gibi politikacılarla doludur.
Halk dürüst olmayan siyasetçilere seçim günü sandık önüne geldiğinde hesabı keser.
Bu gidişle sizin de hesabınız yakın.
Halk ilk seçimde sizi de mahalleye gönderir. Bizden söylemesi…