Jet kriziyle başlayan tartışmada sular şimdilik duruldu gibi görünse de etkileri uzun süre devam edecek. Turizm Bakanı Ünal Üstel, görevi Kutlu Evren’e devretmeden hemen önce Ada TV’de Haluk Doğandor’a önemli açıklamalarda bulundu.
Jet kriziyle başlayan tartışmada sular şimdilik duruldu gibi görünse de etkileri uzun süre devam edecek. Turizm Bakanı Ünal Üstel, görevi Kutlu Evren’e devretmeden hemen önce Ada TV’de Haluk Doğandor’a önemli açıklamalarda bulundu.
UBP’de hesaplaşma zamanı olarak 11 Ekim’de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasını işaret eden Üstel’in sözleri bir kenara not edilmeli.
İstifa edip etmeyeceği günlerdir tartışılan Faiz Sucuoğlu da kararını dün yazılı olarak duyurdu.
“Yaşadığım şaşkınlık ve derin üzüntü hala devam etmekte” diyen Sucuoğlu, deyim yerindeyse yapılanları unutmayacağını vurguluyordu.
“Başlattığım projeleri devam ettirebilmek ve parti bütünlüğünü koruyabilmek adına göreve devam edeceğim” diyen Sucuoğlu’nun sözlerinin alt metni şu ana fikri barındırıyor.
Ersin Tatar kazansın ya da kaybetsin UBP’de mutlaka bir liderlik yarışı yaşanacak. Ben 11 Ekim’den sonra ayyuka çıkacak bu yarışa, bakanlık koltuğunun sağladığı güçle girmek istiyorum.
Aslında Ersin Tatar’ın seçim öncesi Sucuoğlu’na bir hamle daha yapması beklenemez. Ancak Başbakan’ın son hamlesinin Akıncı tarafından kamuoyuna duyurulmasıyla büyük bir gol yediği de ortadadır.
Kısaca Tatar, cumhurbaşkanlığı seçimini kazanamaması durumunda olası genel başkanlık yarışında en büyük rakibi olan Sucuoğlu’nu yaralamış ama öldürememiştir.
Yaralı aslan en büyük tehlikedir.
Siz bakmayın verilen birlik beraberlik mesajlarına…
Önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde Ersin Tatar sadece Akıncı ve diğer rakip gördüğü adaylara karşı değil, Hüseyin Özgürgün, Sunat Atun, Hasan Taçoy ve Faiz Sucuoğlu gibi UBP’nin ağır toplarına karşı da yarışacak.
UBP tabanındaki bu parçalanmışlığın Ersin Tatar’a cumhurbaşkanlığı seçiminde zafer getirmesi mümkün değildir.
Zira son yapılan anketlerde Akıncı ile arasındaki puan farkının açılmasının yegane nedeni de ancak böyle açıklanabilir.
Cumhurbaşkanlığı yarışında madalyonun diğer tarafında yer alan Sayın Akıncı açısından durum nedir?
Ada TV’de dün bu konuda çarpıcı açıklamalar yapan İkinci Cumhurbaşkanı Talat, Akıncı’yı açıkça hedef aldı.
Türkiye’nin Atina Büyükelçisi’nin Crans Montana’da kaldığımız yerden devam edilemeyeceğine yönelik sözlerini hatırlatan Talat, şunları söyledi:
“Bizim adımıza başkaları konuşuyor. ‘Ben boyun eğmiyorum, dik duruyorum’ diyeceksin ama ülkeyi başkaları yönetecek. Ama ben orada oturacağım. Böyle bir şey olur mu? Başrol oyuncusu başrolü oynarsa, başkası başrole yeltenmez.”
Sağdaki parçalanmışlıktan cesaret alıp seçimleri 16 Ağustos’a çekmeyi teklif eden Akıncı’nın, Talat’ın yaptığı uyarılara kulak vermesi lehinedir.
Çünkü seçimleri kazansa bile asıl mesele ondan sonra başlayacaktır.
Aksi halde KKTC Cumhurbaşkanlığı, gittikçe etkisiz, silik bir makam olacaktır. Bunun da bu ülkeye asla faydası olmaz. Bizden söylemesi…