‘İdol olmak’ diyordu öğrencim

Bir gün, sarışın, incecik yapılı bir kız çocuğu ders bitiminde birden ayağa kalkıp: “Size bir şey söyleyebilir miyim?” diye sordu.

Bir gün, sarışın, incecik yapılı bir kız çocuğu ders bitiminde birden ayağa kalkıp: “Size bir şey söyleyebilir miyim?” diye sordu. Beden dilimden beklediği onayı alır almaz küçücük bedenine sığamayan kocaman kalbindeki heyecanla: “Ben, sizin gibi olmak istiyorum. Evet, sizin gibi… Fakat, öğretmen değil, hemşire değil, doktor hiç değil. Ben, sizin gibi insana insan gibi değer veren birisi olmak istiyorum. Siz, bizlere Türkçe dersini sevdirdiniz. Bize gülümsemeyi; en önemlisi de birer birey gibi davranmayı öğrettiniz. Kendimize güvenmemiz, inanmamız gerektiğini aşıladınız. Ne kadar değerli olduğumuzu farkına varmamızı sağladınız. Tüm bunlar için çok teşekkür ederiz.” dedi. Sevinçten gözlerim dolarken sınıftaki diğer öğrenciler, benim adıma sevindiler; arkadaşlarını da ruhunu ortaya koyabilme cesaretini gösterdiği için alkışladılar. O gün, benim için mücevher değerinde bir gündü. Unutulması olanaksız anılardan bir tanesiydi. Öğrencim Ayşegül Şişik’e bu duyguları için teşekkür ederken çok değerli öğrencimin yazılarından küçük bir alıntı yapmadan geçemeyeceğim. “Bir kişiyi idol almak demek, o kişiye hayranlık beslemek ve kişinin ilgilendiği alandaki üstünlüğünü kabul edip takdir etmek. Ünlü İrlandalı şair ve yazar Oliver Goltsmith: ‘İnsan, kendinden başkasını örnek almadıkça ilerleyemez.’ der. Onun da dediği gibi insanlar, başka birini örnek almadan ondan aldığı bilgileri, öğretileri kullanmadan başarılı olamaz. Benim tek umudum, bana göre yaşamımda doğru insanları örnek alarak ileride onlar gibi başarılı olmak.”
İDOL ALIRKEN ESİNTİYE KAPILMAK
Birini, birilerini örnek almak. Annemizi bize göstermiş olduğu şefkati için; babamızı olduğu kurumda düzgün, doğru işler yapan bir yönetici olduğu için; öğretmenimizi mesleğini, karşılık beklemeden, sevgisini de katarak yaptığı için; komşumuzu en kaliteli televizyon programlarını kurguladığı için örnek alırken rüzgarın estiği yöne doğru gidiyoruz. Bu gidiş, bilgisine, görgüsüne, kişiliğine, toplum içerisindeki kimliğine hayran kaldığımız bir esinti. Tam olarak o kişi gibi olmak istemek değil de onun ışığında kişiliğimizi oluşturmak; belki de gelecekteki işimizi onun gölgesinde inşa etmek. Özellikle, gençlik yıllarında duyumsanan hayranlık, daha sonraki bizi en üst seviyelere çıkartabilecek özellikte. Hayranlık duymak, örnek almak, ne yanlış ne de ayıp. Her dönemde ve herkes, hep bir üst seviyeye taşınmak için kendinden bir ya da birkaç dönem öncesini taklit edecek, belki birebir ikişer örnek alacak ve de özümsediklerini kendi öz yaşamına dahil edecektir. İdol almak ve sonrasında da idol olmak, tam bir döngüyü anlatıyor. Senaryo aynı; kahraman kadrosu değişiyor, sadece. Önemli olan, seçtiğimiz yolun bizi en rahat, en huzurlu, en sevgi dolu sonsuzluklara götürmesidir.
ON YEDİ YAŞINDA BEN
Benim için ne kadar da farklı olmuştu? Ankara’da üniversiteye başlamamla daha önce hiç karşılaşmadığım kadar kitapçıyla tanışmam. O yaşta sanki, her sokakta kitap satan dükkanlar varmış gibi gelirdi gözüme kitapçılar. Oysaki, Ankara’dan önce, küçücük bir kırtasiye dükkanından babama Türkiye’ye sipariş edilsin diye verdiğim ‘Okunacak Kitap Listeleri’ taptaze bir şekilde yer alır bilincimde. Ankara’daki kitapçılar, beni Shirley MacLaine’le tanıştırdı. Shirley de beni gerçek yaşamla. Onu okurken okuldaki derslerime bile gitmediğim olurdu. Bazı öğretmenlerim, bilirlerdi benim kitaplardan başımı kaldıramayışımı. Yurttaki çalışma odamız, yüz kişilikti. O odada sabahtan akşama da kalsam; aç susuz da olsam umurumda olmazdı. Tek istediğim, film yıldızı, dansçı, şarkıcı, yazar… olan sarışın, mavi gözlü bu kadının tüm kitaplarını bitirmekti. Bir daha ve bir daha. Arkası hiç kesilmezdi. Tabii ki de onun önerdiği, romanlarının içerisinde bahsettiği yazar arkadaşlarının da kitaplarını okumaya çalışırdım. Büyük bir tutku olmuştu bende, bu tür kitaplar. Shirley’yi idol olarak almıştım. Çünkü, birçok iş yapıyordu ve hepsinde de çok iyiydi. Filmleriyle, kitaplarıyla, danslarıyla… Herkese örnek olabilecek bir yıldızdı benim için. Şimdi soruyorum da kendime: “ Şu an idolün kim?” Pek tabii ki halen Shirley.
Bu haber 2825 defa okunmuştur

:

:

:

: