Başta Tabipler Birliği olmak birçok sivil toplum örgütü, sendikalar, uzmanlar, kim var kim yok herkes aylardır ülkeye girişlerde karantinanın zorunlu olduğuna vurgu yapıyordu.
Başta Tabipler Birliği olmak birçok sivil toplum örgütü, sendikalar, uzmanlar, kim var kim yok herkes aylardır ülkeye girişlerde karantinanın zorunlu olduğuna vurgu yapıyordu.
Ancak ne yazık ki hükümet bırakın karantina uygulamayı, ülkeye gelenlere Ercan’da yapılan testin sonucunu bile bekletmeyi bilemedi.
Bu süreçte Ercan’da iner inmez testin sonucunu beklemeden Lefkoşa’da berbere gidenler mi isterseniz, ya da soluğu otellerin casinolarında alanlar mı dersiniz, bolca örneğimiz var.
Hatta pozitif çıkan bir vakanın karantinaya girmemek için elini kolunu sallayarak Girne Limanı’ndan geri döndüğüne bile şahit olduk.
Hükümet o günlerde pozitif vaka sayılarını üç beş diye sayıp, bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar olduğundan olsa gerek içini ferah tutmaya çalıştı.
Ancak halkın büyük çoğunluğunun içi hiç de rahat değildi. Sonunda korkulan oldu.
Cumartesi 26 pozitif vaka, Pazar günü de 14 vaka olunca işin rengi değişti.
Nihayet tehlikeyi fark eden hükümet apar topar ülkeye girenlere 7 gün karantina kararı aldı.
Ancak ülkeden çıkıştan 3 gün içinde dönenler karantinadan muaf tutuldu. Sosyal medyada tepki yağınca karar anında revize edildi.
Bu kez karantina muafiyetinin sadece 72 saat içinde dönecek resmi görevliler için geçerli olduğu belirtildi.
Kararda uygulamanın 20 Eylül 2020 saat:23:59 da sona ereceği ve bu tarihte yeniden durum değerlendirilmesi yapılacağı da belirtildi.
Vaka sayılarının patlaması öyle bir döneme denk geldi ki, ilahi adalet hükümeti adeta cezalandırıyor gibiydi.
Bir yandan YKS’de ¬Türkiye’den KKTC’yi tercih edenlerin oranı yüzde 9 arttı diye sevinirken, şimdi KKTC’ye gelecek öğrencilerin 7 gün süre ile üniversitenin belirlediği yurt veya otellerde izole edilecek olmaları bu durumu nasıl etkileyecek? Göreceğiz.
Diğer yandan ana sınıfı, ilkokul 1.ve 2. sınıflarının bugün okula başlayacak olmaları eğitimde bir diğer belirsizlik.
Zira Milli Eğitim Bakanlığı bugün oryantasyon adı altıda çocukların okula gelmelerini isterken, öğretmen sendikaları velilere “bu kaotik ortamda güvenli değil, çocuklarınızı okula göndermeyin” çağrısında bulundu.
Peki veliler ne karar verecek. Sanıyorum bu sabah okul saatine kadar kimsenin bu konuda net bir kararı olmadı.
Ancak ortak kanaat, bu çocukların yaşları itibarıyla da kendilerini korumakta güçlük çekeceği yönünde.
Peki bu soruları bugüne ait sorular mı? Yani bugünün geleceği dünden belli değil miydi? Ne yazık ki orası da hükümetin bir başka öngörüsüzlüğü…
Şurası bir gerçek. Sıfır vakayla yaşadığımız günlerde ağustos böceği gibi değil de karınca gibi yaşasaydık, bu soruların cevabını çoktan bilirdik.