Sonunda olan oldu. Hafta sonu tatilinde 40 vakanın ardından dün de 26 pozitif vaka açıklanınca hükümet panik halde kararlar üretmeye çabaladı.
Bulaşıcı Hastalıklar Üst Kurulu eğlence yerleri, okullar, güzellik salonlarının 1 Ekim’e kadar kapatılmasını, düğün ve cenaze törenlerinin yapılmamasını önerdi.
Bakanlar Kurulu önerileri değerlendirmek üzere bugün toplanma kararı aldı. Okulları açan Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, “En küçük risk dahi olsa bu okulları açmazdık” dedi. Okulların bugün de açık olacağını söyleyen Çavuşoğlu, dünün en kararlı siyasetçisiydi.
Ancak öğretmen sendikaları farklı düşünüyordu.
Bugün için eylem kararı alan sendikaların tutumu ve covid kabusu ile eğitim nasıl yapılacağı ciddi bir merak konusu.
Aslında dört hekim örgütünün yaptığı açıklamalar dünün özeti gibiydi.
“Kaynağı belirlenemeyen yerel bulaşlar hızla artıyor. Salgının kontrolden çıkma riski var” diyen doktorlar, şöyle diyordu:
“Salgının yayılma hızının kontrol edilmesi için topluma yaygın olarak tarama testi yapılması gerek. Seçim toplantıları dahil tüm etkinlikler 21 gün kısıtlanmalı.”
Peki hükümetin görüşü ne?
Onu da bugün yapılacak Bakanlar Kurulu toplantısının ardından öğreneceğiz. Ancak Başbakan Ersin Tatar’ın dün verdiği ipuçları bazı kısıtlamaların geleceği konusunda bariz işaretler taşıyor.
Peki tüm bu kaotik ortamda dün son kale diyebileceğimiz Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde ne yaşanıyordu. Ne yazık ki son kale de dün düştü.
Başhekim Adil Özyılkan’ın yoğunluğu azaltmak için aldığı önlemleri, otoritesine müdahale olarak algılayan Sağlık Bakanı Pilli, dün Nalbantoğlu’nda görüntülediğimiz manzara karşısında bir açıklama yapmak zorundadır.
Artan vaka sayıları ve hızla artan poliklinik hastaları Nalbantoğlu’nda olağanüstü yoğunluğa yol açtı.
Hiçbir sosyal mesafe kuralının gözetilmedi. Bir de bunun üstüne hastanede üroloji servisinde bir sekreterin covid pozitif çıkması, yaşanan tüm olumsuz gelişmelerin üzerine tuz biber oldu.
Dün öyle bir gün yaşandı ki insan gerçek olmasına inanamıyor. Rüya demek hafif kalıyor. Olsa olsa kabus demek gerekiyor.
Pandemiyle mücadelede sınıfta kalan hükümet, ne yapacağını bilmez halde bir ileri bir geri adımlarla günü kurtarmaya çabalıyor. Ancak ne yapsa olmuyor, gittikçe daha da batıyor. Bizden söylemesi…