Demokrasi ile yönetilen bir ülkede yaşıyoruz. Demokrasi halkın kendi kendini yönetmesidir. Kalabalık toplumlarda demokrasinin bir çeşitli olan temsili demokrasi uygulanır. Temsili demokrasi ne demektir, halk, kendini yönetmesi için belli süreyle bazı kişileri seçimle yönetime getirir. Aslında seçilen kişiler yönetici değildir. Halk adına geçici süreyle yönetime de bulunmaktadırlar. Esas yönetici halktır. Gelişmemiş ülkelerde maalesef unutulur ve seçilen kişiler kendilerini yönetici zanneder. Hatta halk bile bunu unutur ve seçilen kişileri yönetici zanneder. Esas yönetici halktır; halk kendini yönetecek kişileri seçer. Seçim, halkın elindeki en büyük güçtür.
Birkaç gün sonra cumhurbaşkanlığı seçimi var. Ve bizler ülkemizi temsil edecek kişiyi seçeceğiz. Gelişmemiş ülkelerde bazı insanlar, siyasilerin hatalarından başarısızlıklarından sandığa küsüp oy verme hakkını kullanmamayı seçerler. Halbuki bu en büyük hatadır. Bizim küsmemiz ve oy kullanmamamız; sandığa küsmemize neden olan başarısız siyasilerin halen daha yönetimde olmasına sebebiyet verir. Bu nedenle en büyük gücümüz olan seçim hakkımızı kullanmak için sandığa gitmeliyiz.
Bizler yöneticiyiz. Yaşadığımız ülkeyi yönetiyoruz. Kullandığınız oylar bizim ülkeyi yönetmenizi sağlıyor. Tabii ki sandığa gidip oy kullanmak bize iyi bir yönetici yapmaz. Kime, neden, niçin, oy verdiğimizi sorgulayıp, iyi bir değerlendirip ona göre oy vermeliyiz. Yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimi önemli bir seçim. Ülkemizi dünyaya tanıtacak veya atan atamayacak kişiyi seçeceğiz. Maalesef bugüne kadar seçtiğimiz cumhurbaşkanları ülkemizi dünyaya tanıtamamıştır. Matematikte çözülemeyen bir problemi hep aynı yöntemle çözmeye çalışırsak, sonuç çözülemeyen bir problem olacaktır. Halen daha çözülemeyen bir problemle karşı karşıyaysak demek ki kullandığımız formülü veya yöntemleri değiştirmeliyiz. İyi bir yönetici olarak üzerimize düşen görev, çıkan Cumhurbaşkanı adaylarını izlemek, ne yapmak istediklerini, hedeflerini görmek, problemleri nasıl çözecekler ile ilgili açıklamalarını değerlendirmek, ve mantığımızı en uygun olan adaya oy vermektir. Eğer ülke kötü yönetiliyorsa, aslında suçlu sadece siyasiler değil, çünkü esas yönetici bizlerdik. Demek ki bizler yanlış kişi ve kişilere oy vererek onları yönetici yaptık. Aslında esasta bizler kötü yöneticiyiz. Bundan sonra yapmamız gereken daha önce yaptıklarımızı yapmamak, doğru sonuca ulaşmak için farklı bir yöntem kullanmak. Kime neden niçin oy verdiğimizi iyice bir değerlendirmek. Bizler başarılı olursak siyasette başarılı olur. Seçeceğimiz insanlardan bireysel menfaatler değil, toplumsal menfaatleri göz etmelerini beklemeliyiz. Aksi takdirde kazanan adaylar, bireysel menfaatleri hedefler ve bizlere toplumsal hizmet sunamazlar. Artık bize sağlık hizmeti sunacak, eğitim hizmeti sunacak, ekonomiyi dengede tutacak, işlevi kalmamış yada ihtiyaç olan yeni yasaları anında yürürlüğe geçirecek, kısacası sosyal devlet hizmeti ile ülke yöneten bir anlayışa sahip, kişi ve kişileri seçmeliyiz...
Yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimi halk olarak en büyük sınavımız. Hep birlikte gidelim ve en büyük sorumluluğumuz olan ülke yönetimi için elimizi taşın altına koyalım... Unutmayalım ki gelecek bizim eserimiz olacaktır. Çocuklarımıza iyi yönetilen bir ülke bırakmak bizim elimizde...