Her türlü adaletsizliğin giderek arttığı bir ülke haline geldik. Bir taraftan devletin verdiği ayda 1500 TL ile yaşam savaşı veren özel sektör çalışanları var. Diğer tarafta bir eli yağda bir eli balda olan kamu çalışanları…
Bir tarafta geçen yıl sadece üç dört maaş alabilen işsizler ordusu var… Öbür yanda geçen yıl aldığı 13 maaşın dışında ek mesailer eksik yattı diyen kamu çalışanları…
Yanlış anlaşılmasın. Kimse için “çalışmasının karşılığını almasın” demiyoruz. Emeğe, alın terine saygılıyız.
Ancak devlet geçen yıl sadece üç dört maaş alanlar bu yıl hiç olmazsa asgari ücret de olsa herkes gibi maaşlarını tam alabilsin diye önlemler ararken, devletin gelirlerinin olduğu yerlerde eylem yapmak, grev yapmak da neyin nesi?
Hükümet kapalı devre de olsa turizm başlasın diye çabalarken, Ercan’da grev yapıp uçuşları durdurmak kime ne fayda sağlar?
Siz ek mesailerin, hayat pahalılığı ödeneğinin peşinde koşarken, maaşını hiç alamayan onlara turizm emekçisinin yüzüne nasıl bakacaksınız?
¬Siz Meclis önünde eylem yaparken, hatta Meclis çalışmalarını durdururken, Meclis önünde çadır kurup açlık grevine giden turizm emekçilerinden utanmıyor musunuz?
Maliye Bakanı Dursun Oğuz, salgın süresince ülkenin iki kez kapandığını ancak üçüncü kapanmayı kaldıramayacağını söyledi.
Ancak ne yazık ki bazıları değil üçüncü kez, onlarca kez kapanmak için adeta dua ediyor.
Bizim bir önerimiz var. Eğer ülke bir kez daha kapanırsa evlerinde oturup idari izinli sayılan kamu görevlileri maaşlarının yarısını alsınlar.
Böylece belki de 1500 TL ile ay sonunu getirmeye çalışan ve aylardır işsiz kalan özel sektör çalışanları ile daha rahat empati kurabilirler.
Son söz de her pazartesi “toplanacak mı, toplanamayacak mı” diye adeta papatya falı açtığımız değerli Cumhuriyet Meclisi’nin milletvekillerine…
Vatandaş sizin iktidar muhalefet oyunlarınızdan sıkıldı. Sorunlar, acil çözüm bekliyor. Siz her pazartesi Meclis’te köşe kapmaca oynarken, sokakta binlerce insan “bu ayın sonunu nasıl getiririz” diye kara kara düşünüyor.
Nasıl bir ülke olduk. Anlamakta güçlük çekiyoruz. Vatandaşın sabır taşı çatlamak üzere. Bizden söylemesi…