Bütün dünya ekonomik çarkların dönmesi için kapanmak değil açılmanın peşinde. Dünya bunu kabullendi. Tedbirlerini de bu gerçek ışığında alıyor.
Bizde ise dünyayı ne yazık ki sadece Sarayönü sanan, meseleye sadece Sarayönü’nden bakan bir zihniyet var.
Biri yıl önce pandeminin daha en başındayken yeni dönemi “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Yeni duruma adapte olmalıyız” diye değerlendiren iş insanı Ali Özmen Safa’nın söyledikleri gerçek oldu.
Dünya bu parola etrafından yönünü tayin ederken, bizde ise hala eksi sistemde ayak süren bir anlayış var.
Pandeminin en başında virüsü daha tam anlamıyla tanımamışken kapanma anlaşılabilirdi, peki ya şimdi…
Maliye Bakanı Dursun Oğuz ülkenin bir kez daha kapanmayı kaldıramayacağını tüm açık yürekliliğiyle itiraf ediyor.
Ancak biz hala daha kapanmayı tek seçenek olarak algılayan ve alınması gereken önlemler karşısında yetersiz kalan bir anlayışa teslim oluyoruz.
Peki dünya ne yapıyor? İngiltere nasıl önlemler alıyor? Güney komşumuz nasıl davranıyor? Biraz da bunlara bakalım.
Bulaşıcı Hastalıkları Üst Komitesi’nin aldığı kararlara bakarsak, neredeyse en önemli önlemin saatlerle oynamak olduğunu görüyoruz.
İki hafta önce 21.00 olan restoranların kapanış saati, bu hafta 20.00’ye çekildi. Önümüzdeki hafta ise 20.30 olacak. Şaka gibi…
Bu arada Güney komşumuzda tüm restoranların ve kafeteryaların 23.00’e kadar açık olduğunu da hatırlatalım. Üstelik vaka sayıları dört basamaklı rakamlara ulaşmışken…
İçinde bulunduğumuz darboğazı nasıl aşarız? Ülkeyi gelişleri nasıl rahatlatırız? Bu meseleler üzerinde kafa yormamızın vakti geldi de geçiyor bile…
Örneğin İngiltere…
Şu anda İngilere’de nüfusun yüzde 40’ı aşılanmış vaziyette. Vaka sayıları azalıyor. Normal hayata adım adım bir dönüş var.
İngiltere, ülkeye gelen vatandaşlarına ellerinde negatif bir PCR testiyle gelmelerini şart koşuyor. İngiltere’ye gitmeden önce iki tane de PCR testi randevusunun alınmış olması gerekiyor. Bunların birisi ülkeye girişten 2 gün sonra, diğeri de 8 gün sonra. 10 gün evde karantinada kalırken, toplam üç testin de negatif olması koşuluyla serbest oluyorsunuz.
Sistem o kadar mükemmel işliyor ki o testleri yapmak için evden dışarı da çıkmıyorsunuz. PCR testi için aldığınız örneği eve gelip alıyorlar. Bu testler için randevu alıp da yaptırmazsanız sistem alarm veriyor.
Peki biz ne yapıyoruz?
Bizde durum çok karışık.
Türkiye’den gelenler 10 gün karantinada tutulurken, İngiltere’den gelenler 14 gün karantinada kalıyor. Peki neden?
Sağlık Bakanlığı yetkilileri yükselen vaka sayılarını dikkate alarak Türkiye’den gelenlere de 14 gün karantina uygulanmaya başladığını duyurdu.
Ülkedeki PCR testleri kuyruğu ise başlı başına bir korona partisi gibi.
Sözün özü. Dünya değişti. Herkes yeni normallere ayak uydurmaya çalışıyor. Bizde yeni normale direnen yapı ise statükonun bekçileri tarafından adeta kollanıyor. Bu yapı artık böyle devam edemez. Bizden söylemesi…