Bugün bayram.
İçim buruk.
Ne yapayım ben insanların katledildiği bir zamanda bayramı?
Kalbim filistin'de, filistinli ailelerde.
Elbette çocuklarımla gülüyorum, oynuyorum ama aklım o savaşın ortasındaki masum çocuklarda.
Kızlarım daha çocuk anlamaz diye rol kesiyorum.
Dudağımın kenarında bir buruk tebessüm.
Bombalardan saklanan çocuklar geliyor aklıma...
Sonra markete gidince hiçbir şey olmamış gibi günaydın diyorum kasiyer kıza.
Her şey olağan akışında seyretmeli ya öyle devam ediyor.
Çünkü insanlar katledilebilir, birileri bir yerde çaresizce yardım bekleyebilir, ama uzakta olanlar için hayat devam eder.
Biz bunu ezber etmiş insanlarız, biz buna acıya acıya gülmüş toplumlarız.
Neden bunca kavga?
Onca yüzölçümüne sığamayan bedenler mi, hırslar mı?
Unuttuk daracık bir karına sığdığımızı ve dahi bir metre toprağa sığdırılacağımız gerçeğini.
Bu yalan dünya için gülüşleri söndürdük, canları katlettik.
Kan istedik, bolca kan!
Pişmanlık duymadık, haklı sebepler sunduk hem de çok haksızken.
Unutmayı, sineye çekmeyi öğrenmişken bir de arsızlığı gördük, sustuk her olan gibi bunu da yuttuk.
Bugün bayram.
Sahi bayramlarda mutlu olunur, sevinçler paylaşılırdı değil mi?
Bugün paylaşacak sevinçten çok acımız var.
Söyleyin kefene sarılmış o cansız bebeklere, kalksınlar da bayramlıklarını giysinler, bugün bayram en çok çocuklar sevinmeli.