Şefkatli yaşayabilmek ne kadar kolay? Şefkat sözcüğünü tam anlamıyla kimler uygulayabiliyor? Şefkatli olabilmenin aydınlığını; böylece insan olmanın vasıflarından bir tanesini, belki de en biriciğini, kimler yaşayabiliyor?
Şefkat duygusunu tanımlayarak başlamak, en doğrusu olacaktır. Türk Dil Kurumu, şefkati; sevecenlik olarak tanımlıyor. Şefkat sözlüklerde “acıyarak ve / veya koruyarak sevme, sevecenlik” olarak tanımlanır. Kökeninde sevgi, merhamet ve yardım duygularının bulunduğu şefkat, çeşitli felsefi görüşlerde ve inanç sistemlerinde farklı kavramlarla dile getirilmişse de hepsinde de olumlu bir duygu ve davranış biçimi olarak bilinegelmektedir.
Tüm Canlılara Duyulan Şefkat
Yaşamımızı sürdürdüğümüz bu dünyada başka bir canlıya duyduğumuz şefkati, kendimize karşı ne kadar duyumsuyoruz? Öncelikle, kendimize şefkat göstermeliyiz ki gün içerisinde yolda yürürken gördüğümüz bir kedinin acıkmış olabileceğini düşünüp de ona çantamızda sakladığımız sandviç parçasını bölerek yedirmenin nasıl bir duygu olduğunu anlayabilelim. Sessizce, gözyaşı dökmeden ağlayan öğrencimizin bir problemi olduğunu anlayıp da onunla özel birkaç sözcük paylaşabilelim. Belki de her gün market alışverişi yaptığımız markette çalışan kasiyerin akşam vakti ne kadar yorgun olduğunu bilip de ona kolay gelsin diyebilelim. Arkadaşımızın iş yoğunluğunu telefondaki konuşmasından çıkarıp da onunla o gün görüşmekten vazgeçebilelim; hatta, bir sonraki görüşme tarihi ve saati için o an karar vermek istemeyelim. Derdini anlatmak için bizi seçen kişiye sözlerimizle, davranışlarımızla destek olalım. Tabii ki, tüm bunları anlayabilmek için kendi yaşantı deneyimlerimizde kendimize karşı kullanmayı bilmeliyiz. Derin bir içe bakış yetisi gerektiren bu durumu yavaş yavaş öğrenmek mümkün. Çeşitli şefkat meditasyonları yapabilir; böylece ruhsal farkındalığımızı artırabiliriz.
Reklam Olarak Şefkat
Sosyal medyada önemli bir yaşanmışlığın ardından sıkça gördüğümüz: “ Ben, kendimi seviyorum.” gibi yazılar var. Şefkat, kendimizi beğenmek değil ya da kendimize acımak, acındırmak hiç değil. Anlamı derin ve ruhsal olan bu sözcüğün reklam olarak kullanılmasına izin vermeyelim. Çeşitli internet sayfalarında karşılaşmakta olduğumuz bu tarz yazılı ya da görsel içeren reklamları beğenmeyelim; kısacası bu gibilerine prim yaptırmayalım.
Kendini Öylece Kabule Geç
Bu sözcüğün çok daha derin bir anlamı var. Şefkat sözcüğü çerçevesinde kişi, kendini varoluşun içinde görür ve kendini öylece kabule geçer, kendini sever. Kendini seven kişi, herkesi sever ve de herkesçe sevilir. Sevgi enerjisini her daim çevresine yayar. Hangi canlıya şefkat gösterirsek gösterelim, lütfen ve lütfen bu duyguyu genel olarak alıp şahıs ya da sahiplenme bazında düşünmeyelim. İyilik, sevecenlik yaparken sırf arkadaşımız, sevgilimiz, annemiz ya da kedimiz, köpeğimiz, kendi öğrencimiz, Ayşe, Ali… diye değil de sadece dünyamızda yaşayan bir canlı olduğu için yapalım. Çünkü, bir duyguyu yaşamak için ille de özelleştirmeye gerek duyulmamalı. O duygu neyse, duygunun bizde çağrıştırdıklarını göz önünde bulundurup şahıs kim olursa olsun aynı tepkileri vermeliyiz diye düşünüyorum.