BÜYÜK KAOS

Son zamanlarda o kadar büyük bir kaos yaşanıyor ki bunun öncesi oldukça gerilere dayanıyor.

Son zamanlarda o kadar büyük bir kaos yaşanıyor ki bunun öncesi oldukça gerilere dayanıyor. Pandemiyle başlayan süreçte mi bu kaos başladı; yoksa bu süreç bizler için sadece bir bahane mi oldu? Toplum olarak nereye doğru gittiğimizi görüyor muyuz; yoksa topluca ve yavaş yavaş kimliklerimizden, işlerimizden, sorumluluklarımızdan ayrılıyor muyuz? Belki de biz bu kimlik ayrılığından memnun bile olabilir duruma çoktan gelmişiz.
Kaos Nedir?
Evrenin düzene girmeden önce içinde bulunduğu, biçimden ve düzenden yoksun, uyumsuz ve karmakarışık olan durumu. Mecazi anlamı da kargaşa ve karışıklıktır. Şimdi yaşadığımız dönem de aynen öyle. Sanki evrenin yaradılışından sonraki düzensiz, karmakarışık bir dünyada yaşıyoruz yaşamlarımızı. Sanki tekrardan dünyada bir yaşam kurmaya çalışıyoruz da birbirimizi ezip yukarılara çıkmaya çalışıyoruz. Herkes, bencilleşmiş. Kimse, kimsenin halinden anlamıyor ya da anlamamaya çalışıyor. Artık işlerimize bile hevesle, heyecanla gitmiyoruz.
Devlette Çalışanla Özelde Çalışanın Farkı
Okullarımızda az öğretmen, çok öğrenciyle çalışıyoruz. Çünkü, dönemin hastalığına yakalanan öğretmenlerimizle birlikte bu dönemin karmaşıklığını kullanan, okula gitmemek için bahaneler üreten öğretmenlerimiz var, vardı da çoğaldı ya da bu dönemle birlikte ortaya çıktı ( ! ) Devlet dairelerimizde de benzer sorunlar bulunuyor. Peki, bu duruma nasıl bir çözüm yolu bulabiliriz? Devlette çalışanlarımızın izin haklarını gözden mi geçirmeli, duygusal yönden biraz baskı mı yapmalı; yoksa öncelikle temelini, ne zaman oluştuğunu bilemediğimiz psikolojik rahatsızlıkları gidermeye mi çalışmalıyız? Tüm bunları yapabilmek için alt yapımız var mı? Devlet bu durumdayken bir de özelde çalışanları düşünelim. Onlar da devlettekiler gibi olanaklara mı sahipler? Onlar, niye her gün işlerine gitmek zorundalar? Bu dönem, sadece devlet katmanında çalışanlara mı özel? Hastalık, depresyon, psikolojik rahatsızlıklar, evle ilgili, aileyle ilgili sorunlar… sadece devlette mi var? Özelde çalışanda yok mu bunlar? Bu konuda çok düşünmemiz gerekiyor hem de çok. İşinin başında olmayan memur, sınıfında olmayan öğretmen, olmayın. Çünkü, sizin de devlet dairesine işiniz düştüğünde ve memur azlığından evraklarınız bekletildiğinde doğal olarak siz de isyan edeceksiniz. Çocuğunuzun öğretmeni sınıfında olmadığında çocuğunuz her gün eve öğrenemediği ya da eksik öğrendiği bilgilerle gelecek. İşte o zaman, ne yapacaksınız? Gidip hakkınızı mı arayacaksınız. Bence, artık kendinize gelin! Sorumluluklarınızı alın ve kendi çocuklarınıza örnek olun. Devlet ve özel arasında bu kadar uçurum olmamalı. Yaptırıma göre iş yapmamalıyız. Yaptırımı kendi kendimize uygulamalıyız. Bir üstün yaptırımını beklemeye gerek yok. ( Sözüm meclisten dışarı olsun. )

Kaos Kuramı
Kaos Kuramı, başta fizik olmak üzere birçok bilim dalında karşımıza çıkmaktadır. Birçok bilim dalını birleştiren ve disiplinler arası çalışmayı sağlayan bu kuram bilimde oldukça önemli bir yere sahiptir. Kaos Kuramı’ nı anlayabilmek, aslında evrenimizin nasıl işlediğini anlayabilmektir. Kaos dönemini de anlayabilmek, içerisinde bulunduğumuz durumun farkına varmaktır. Topluma dışardan bakan gözlerle baktığımızda toplumda neler oluyor ya da neler olamıyoru görebiliriz. Gördüğümüz sorunların üstesinden gelebiliriz. Fakat, birlik ve beraberlik içinde, yardımlaşma ve paylaşım çemberinde faal olmamızla tüm sorunların üstesinden gelebiliriz.



Bu haber 1704 defa okunmuştur

:

:

:

: