YAŞAMIMIZI BOŞ YERE HARCA ( MA ) MAK

Yaşam dediğimiz kavram, beş harfli kısacık bir sözcükten oluşsa da upuzun bir anlamı var.

Yaşam dediğimiz kavram, beş harfli kısacık bir sözcükten oluşsa da upuzun bir anlamı var. Bu yaşam, sizin. Sizin olan bu yaşamdaki seçimleri bir başkasının yapması ne kadar doğru; ne kadar yanlış? Bilinçte yaşıyorsanız, seçimlerinizi avcunuzun içine alın ve yaşamı olduğu gibi kucaklayın. Siz, kendiniz olun ve her zaman kendi yaşamınızın içerisinde haklı olun. Olaylara, durumlara hangi gözle baktığımız çok önemlidir. Kendimize saygılı olmak ve kendimizle ilgili ne varsa, kimseyi bunlara karıştırmamak gerekiyor. Bu alışkanlığı da küçük yaşlardan edinmemiz, bizlerin iyiliğine olacaktır.
Onlar Öyleydi Ben Böyleydim
“Üç Kız Kardeş”. Süreç Film imzalı, ilk bölümü 22 Şubat 2022 tarihinde yayımlanan, yönetmenliğini Eda Teksöz'ün üstlendiği, senaryosunu Nilüfer Özçelik ve Sevgi Yılmaz'ın kaleme aldığı dram ve romantik türündeki Türk televizyon dizisi. Dizi, Türk oyuncu, yazar, gazeteci ve sunucu İclal Aydın'ın aynı adlı romanından uyarlanmıştır. Bu romandaki cümleler, sadece öğrencimin değil; benim de ilgimi çekmişti. Geçen gün öğrencim Melis’in elinde her zaman olduğu gibi oldukça kalın ve bir o kadar da anlamlı bir kitap vardı. Kitabı, ikinci dönem birinci yazılılarından sonraki kompozisyon derslerimizde okumak için getirmişti. Sınıfta sessizce, birlikte okunan kitapların keyfi bir başka oluyor. Farklı kitaplar okuyarak aynı amacı ortaya koymak kadar değerli bir iş yoktur, bence. Tabii, ilginç olan da çoğu öğrencimin yalnızca kompozisyon dersinde değil de sürekli yanı başlarında kitap okumanın keyfine varmak için kitap bulundurmalarıdır. Bunları gördükçe, alışkanlıktan olsa gerek, bazı zamanlarda usandığım, monoton gördüğüm işimde inanın ki çok mutlu oluyorum. Gelelim kitabımızda yazan cümlelere: “Onlar, öyleydi; ben, böyleydim. Haklıydım, haksızdım; yanlıştı, doğruydu. O, yaptı; ben, yapamadım derken nasıl da çarçur ediyormuş meğer insan hayatını.”
Kelebeğin Öyküsü
“Bir gün, adam ormanda gezerken bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını gördü. Kozasındaki küçük delikten çıkmaya çabalayan kelebeği saatlerce izledi. Sonra adam, kelebeğin kozadan çıkmak için çabalamaktan vazgeçtiğini, gücünün kalmadığını düşündü. Kelebeğe yardım edeyim de kolayca çıksın diye düşündü ve kozadaki deliği daha rahat çıksın diye büyüttü. Bu sayede kelebek, kozasından kolayca çıkabildi. Fakat, çıkmaya daha hazır değildi. Bedeni hala kuru ve kanatları buruş buruştu. Adam, kelebeğin gücünü toplayıp, kanatlarını açıp uçacağını düşünüyordu. Ama kelebek, kozasından zamanından önce çıkmıştı. Ne kadar çabalasa da uçamadı ve buruşmuş kanatlarıyla yerde sürünmeye devam etti. Adam, iyi niyetli bir şekilde kelebeğe yardım etmeyi istemişti; fakat bilmediği nokta; kelebeğin kozadan çıkmak için çabalaması, bedenindeki sıvının kanatlarına gitmesini ve bu sayede doğru zamanda kozasından çıktığında uçabilmesini sağlayacaktı.”
Kelebek Misali Yaşamlarımız
Hayat akarken sarf edilen çabalar, uğraşlar bizi hayatımızdaki bir sonraki adıma hazırlar, gerekli güce ulaşmamızı sağlar. Kendi kanatlarınızla uçmak isterseniz, emek vermeniz, zorluklarla mücadele etmeniz gerekir. Çocuğunuzun her istediğini, iyi niyetle yerine getirir ve hayatın zorluklarıyla karşılaşmasına izin vermezseniz, aslında zamanı geldiğinde kendi kanatlarıyla uçmasını engellemiş olursunuz. Kelebek misali yaşamımızı ne olursa olsun kendi doğamızda, kendi doğrularımızla, kendi yaptığımız seçimlerimizle yaşamalıyız. Yaşam dediğimiz bu kavram, kısacık olmasına rağmen anlamlı ve özgür irademizdeki seçimlerimizle yaşanmalı. Her anımızı değerlendirmek, kendimizi keşfe çıkmak için yolculuk yapmak, anımsanabilecek değerde zamanlar oluşturmak, sevmek ve sevilmek özgürlüğüne sahip olmak, kendimize armağanlar sunmak, esas tutulmalıdır.
Bu haber 2274 defa okunmuştur

:

:

:

: