SERGİM “CIRCLE OF LIFE”

“ Hayal ettim, evet. Fakat, hayalimin de ötesinde yaşadım.”

“ Hayal ettim, evet. Fakat, hayalimin de ötesinde yaşadım.”
Geçtiğimiz hafta 02.09.2022 tarihinde, uzun bir dönem içerisinde hazırladığım tablolarımı sergileme fırsatı buldum. Bu tablolar, 40 bin yıllık bir geçmişi olan öğretinin, şifa tekniğinin, terapi yönteminin şu an vücut bulmuş halleri. Bize çok uzak olan Hindistan coğrafyasındaki bu kültürü kendi kültürümle, kendi anlık duygularımla birleştirip de sunmaktan kendimle gurur duydum. Sergimin açılışını Sayın Cumhurbaşkanımız, Ersin Tatar yaptı. Bundan da ayrıca onur duydum. Kendilerine, yaşamımdaki sayılı günlerden birini temsil eden, böyle eşi benzeri bulunmayan, benim için bir ilk ve de Dünya sanat platformunda yeni bir gelişme sunan sergimin açılışını yaptıkları için kendilerine müteşekkirim. Kültür Dairesi Müdürümüz Sayın Şirin Zaimağaoğlu’nun sergimi ziyareti ve de Cumhurbaşkanımızın konuşmasından sonra kendisinin de sergiyle ilgili konuşma yapması beni çok mutlu etti. Ayrıca, Lefkoşa Arabahmet’te bulunan Taş Ev Butik Otel’in sahibesi Mimar Özge Özbekoğlu’na öncelikle kadın dayanışmasını ortaya koyup da birlikteliğin neler doğurabileceğini herkese tekrar hatırlatma fırsatını verebildiğimiz için ve de misafirperverliği için çok teşekkür ediyorum. 2 Eylül akşamı sergiyi gezmeye gelen misafirlerimizin hepsi; ama hepsi oradan çok memnun ayrıldılar. Oturacak yer kalmamış, misafirlerimiz ayakta bile saatlerce sohbet etmişlerdi. Bu da gösteriyor ki o gecenin ambiyansı muhteşemdi. Bu muhteşemliği oluşturan da Cumhurbaşkanımızın samimiyeti, halkla iç içe olduğunu halkına hissettirmesi, otelin sahibesi, o gün bize olması gereğinden daha çok yardım eden Nadire ve Fatma, sergiye damgasını vuran tablolarımızı duvarlardaki eşsiz yerlerine takan İnayet Bey ve de tabii ki o günkü mutluluğumu kat kat artıran çok değerli misafirlerimizdi. Taş Ev Otel’in atmosferiyle tablolar, sergi havası değil de sanki müze havası yaratmış gibiydiler. Her şey ve de herkes doğaldı. Eserlerime her bakıldığında yapıldığı dönemdeki anılar oldukları yerden, tablonun içinden fışkırır gibiydi. Böyle bir günü asla unutamayacağımı da hazırlıkları yaparken yaşadığım heyecandan anlıyordum.
Ölçülebilirliğin Ötesinde Güçlüyüz
Sergiden sonra gözüme Yoga hocam ve çok sevdiğim, Yin Yoga konusunda Türkiye’de sayılı uzmanlardan biri olan Devrim Akkaya’nın Amerikalı manevi öğretmen, yazar ve öğretim görevlisi, Marianne Williamson’un sözlerinden alıntı yaptığı yazısı çarptı. Kendisinin iznini de alarak sizlerle paylaşmak istiyorum. Çünkü, Williamson’un yazdığı ve sevgili Devrim’in de paylaştığı bu kısacık paragraf o gün beni anlatan bir yazı olmuştu: “ En derin korkumuz, yetersiz olduğumuz düşüncesi değildir. En derin korkumuz, bizim ölçülebilirliğin ötesinde güçlü olduğumuzdur. Bizi korkutan şey, içimizdeki karanlık değil; ışığımızdır. Sen, Tanrı’nın bir çocuğusun. Küçük veya önemsiz görünmeye çalışmanın Dünya’ya bir faydası olmaz. Senin yanındayken diğer insanların kendilerini güvensiz hissetmeleri için çekingen / ürkek davranmanın aydınlanmış olmakla bir alakası yoktur. Biz, içimizdeki Tanrı’nın ihtişamını açığa çıkartmak için Dünya’ya geldik. Bu ihtişam, sadece birkaç kişinin içinde değil; herkesin içindedir. Ve biz, içimizdeki ışığın parlamasına izin verdikçe farkında olmadan diğer insanların da aynı şeyi yapmalarını destekleriz. Biz, korkumuzdan kurtuldukça varlığımız diğerlerini de otomatik olarak özgürleştirir.”


Korkmadan
Korkmadan, “Buradayım.” diyebilmenin zamanı geldiyse; bilmeliyiz ki diğerlerine de güvenin, başarının, cesaretin… yolunu açıyoruz. Yaşamda öğretmenler ve öğrenciler vardır. Herkes için öğretmen / öğrenci olma zamanı değişmektedir. Önemli olan, öğretmen ya da öğrenci olmak değildir. Önemli olan hangisinin zamanı geldiyse; onun hakkını verebilmektir. Hakkını bulan öğreti, başkalarını da aydınlatacaktır. Yeter ki yeni öğretmen ve öğrenciliklere sevgiyle kucak açalım, onlardan ders çıkarmayı bilelim.

Bu haber 1998 defa okunmuştur

:

:

:

: