“XVII. ULUSLARARASI KIBATEK YAZ EDEBİYAT BULUŞMASI” İzmir’in Seferihisar ilçesinde yapıldı. Daha önceki senelerde böyle bir buluşmada bulunmayı çok istemiştim. Fakat, bir türlü bu isteğimi dile getirememiş ve de gidebilme fırsatı önüme çıkmamıştı. Bir gün emekli Edebiyat öğretmeni, yazar, şair, köşe yazarı, Ada TV program sunucusu sayın Ayşe TURAL: “Kızım, bu sene KIBATEK’in toplantısına sen gidiyorsun?” dediğinde, çok mutlu olmuştum. Sayın hocama bana bu fırsatı tanıdığı için teşekkür ediyorum.
Neler Kazandım?
KIBATEK toplantısına giderek kendim gibi kalbi şiirle, yazıyla çarpan, farklı kültürlerden gelen sanatçılarla tanıştığım için gururluyum. Buluşmaya katılan tüm yazar, şair ve araştırmacıların mutlulukları da benimki gibi samimiydi. O kadar ki bu mutluluk Seferihisar ve Sığacık’ın sokaklarına da yansımıştı. Rengarenk bir dünyada, temelinde sevgi olan şiirler okundu, şarkılar söylendi, danslar edildi, müzikler dinlendi.
Kıbatek Onursal Başkanı’ndan Rubai
“ O, ceylandı, selviydi, birdi geldi ve gitti / Yaralı gönlümde yeni bir devirdi geldi ve gitti / Seher vakti ağyarla el ele gördüm de birden / Gözleri gözlerime misafirdi geldi ve gitti
Kızının Sözleriyle Ahmed Harid Fedai
Kıbrıs Türk edebiyatına ve kültürüne üstün değerde katkılar sağlamış, araştırmacı, yazar, edebiyatçı ve de özellikle Kıbrıs Türk kültürü üzerine yaptığı araştırmaları ve şiirleriyle tanınmış olan Harid Fedai’yi her zaman olduğu gibi bu sene de andık.Toplantı sonrası Kıbrıs’a döner dönmez Harid Fedai’nin kızı, İley Fedai Taşkın’ı ziyaret ettim. İley Fedai Taşkın’ın babası için söyledikleri beni çok etkiledi: “Seksen yedi yaşına kadar üniversitede ders vermeye devam etti. Gençleri yetiştirmekten, onların arasında olmaktan çok mutlu olurdu. Özellikle, kız çocuklarının okumasını isterdi. Çünkü, çocukların iyi yetişmesi, ‘kültürlü annelerle mümkün olur’ diye inananlardandı. Gençlerin okuması için maddi manevi katkısını onlardan hiç esirgemezdi. Varlığı ve yokluğu çok iyi bildiğinden ihtiyacı olan herkese, özellikle de eğitim ve araştırma içinse, tereddütsüz yardıma koşardı. Hasta olduğu günlerde bile; kendinden çok maddi destek verdiği öğrencileri düşündü.”
Yrd. Doç. Dr. Mehmet Yardımcı
Şair ve yazar olan Yrd. Doç. Dr. Mehmet Yardımcı, buluşmamızın ikinci günü sunduğumuz bildirilerimizi dinledi, değerlendirdi ve bizleri edebiyata, sanata daha çok bağlı olmamız için bizleri yüreklendirdi. Akşamları, Şiirli Pansiyon’da şiir okurken o da bizi yalnız bırakmadı. Her okuduğu şiiri hissederek dinledik. Bir sonraki yazımda, orada, kendi mekanında, şiir okurken yorumuna hayran kaldığım pansiyonun sahibi Voli’den ve onun Sığacık’taki eşsiz güzellikte olan pansiyonundan bahsedeceğim.
Darika Adatovna Acar
“ Ben, Kırgız’ım. Kırgız kızı; Türk geliniyim. Özü, soyu bir iki ülke arasında köprüyüm. Dünyanın dört bir tarafına dal, budak ve kök salmış büyük bir milletin, Türk milletinin ferdiyim.” diyerek şiir okumaya başlayan Darika’yla hiç bitmeyecek bir dostluk kurduk. Onun şahsında, diğer tüm sanatçı arkadaşlarıma sevgiyle sarılıyorum.
Gala Gecemizdeki Sürpriz
İzmir Başkonsolosu sayın Ayşen Volkan İnanıroğlu, gala gecemizde kendisinin yazdığı Kıbrıs konulu şiirini okudu. Kendi yazdığı şiiriyle bizleri onurlandırması bizler ve orda bulunan misafirlerimiz için oldukça anlamlıydı.
‘Yok Ki Benzerin’
“ Ne diyarlar dolaştım / Ne diyarlar gördüm ki / Görmedim başka yerde senin gibi yar /' Yok ki başka yerde / böyle mavi gökyüzünde / Bir başka güzel ovaların, dağların yeşili / Hele o denizinin berraklığı / Kumunun altın rengi / Yok ki başka yerde böylesine güzellik / Bir de güneşin var ki / Yazın yakar; kışın ısıtır / Yolların çamur, bozuk olsa da / Yürüyecek kaldırımın olmasa da / Severim seni güzel / Çevreni kirletmişlerse de / Düzen, saygı olmasa da / Terk edemem seni yar / Sen, bir tutkusun ayrılamam / Sen, bir sevdasın vazgeçemem / Cennet Ada’m, Yeşil Ada’m / Yok ki benzerin, Canım Kıbrıs’ım”