İkinci Nikos devrinde, sahneye konan oyunun içeriği, yavaş yavaş seyirciler tarafından algılanmaya başlandı .
1. Nikos gibi bu da Bizans oyunlarını oynamada , eski ustalarından kaptıkları ile ustalık payesine kavuştu .
Gerçekleşmeyen ve olması mümkün olmayanları olacakmış gibi lanse etmesi ve Kıbrıs müzakereleri için umut pompalaması konusunda , haleflerini çok gerilerde bırakmıştır .
Kayıp şahısların, ofis ve laboratuarında bir araya gelmelerini bile Bizans oyununa çevirerek , iki liderin bir araya gelerek resmi müzakerelerin yapılacağına dair yine yeni umutlar pompaladı .
“ Ayak üstü Tatar’la özel görüştüm “ diyecek kadar işi nelere çekmeye çalıştığını hep gördük .
Ayak üstü nelerin konuşulduğunu da açıklamaktan imtina etti .
Çünkü ayak üstü görüşmenin muhteviyatını , Sn. Tatar , dün 1 Ağustos Direniş Bayramı konuşmasında , TMT merkezinde düzenlen törende açıkladı .
Buna bir göz atalım :
… “Resmi müzakerelerin, ancak iki egemen devlet temelinde ve Kıbrıs Türkünün eşit uluslararası statüsünün kabul görmesi ile başlayabileceğini . Kıbrıs Rum lider Hristodulidis’le 28 Temmuzda ara bölgede bir araya geldiklerinde de bunu aktardığını “ söyledi .
Buna da Türkiye’nin tam destek verdiğini sözlerine ekledi .
Demek ki Nikos 2‘nin ayak üstü görüşmede , Sn. Tatar’dan dinlediği bu olsa gerek ki , açıklamaktan imtina etti .
Fakat öyle imajlar yaratıyor ki , halkına ve dünya kamuoyuna . Her şeyde mutabık olunmuş gibi algılar yaratmaya çalışıyor .
Demek ki Güneyin yeni siyaseti bu olmalı .
Olmamış şeyleri olmuş gibi .
Olanları de olmamış gibi göstermek . Bizans entrikalarının sahnedeki oyunları böylece devam etmektedir .
Nato zirvesinde , Sn. Erdoğan’la bir araya gelen Yunanistan’ın yeni güven oyu almış Başbakanı Miço ise , ondan geri kalmayarak , atalarından devraldığı oyunu sürdürmekte kararlı .
Sn. Erdoğan’la yaptığı görüşmede . Güvercin maskesini takan Miço . Geçen gün Kıbrıs’a geldiğinde maskeyi değiştirip şahine döndü .
Ve .
Geçmişte o koltukta oturan haleflerinin söylediklerini şakıyıverdi .
“ Garantiler kalkacak . Türk ordusu gidecek . BM GK kararları , AB müktesebatına dayanan , tek egemenlik , tek devlet olacak .” Kısaca Kıbrıslı Türkleri ilerde “ ozmosise “ götürecek onlara göre bir federasyon şekli .
Güneyin ve Yunanistan’ın umutlar pompaladığı bu günlerde , bizde de bazı çevreler bu umutlara yelken açarak . Halk üzerinde yanlış algıların oluşmasına bilerek ve bilmeyerek katkılar koymaktalar .
BM‘ in Eylül’deki yeni dönem açılışı ile de , senaryolar sergilenmekte . Oyunlar sahnelemek için gayretler de artmaktadır .
Yok , paketler hazırlanmakta .
Yok , BM , yeni müzakerelerde hakem görevini üstlenecek . Hazırlayacağı çözümü her iki tarafa , kendi empoze edecek gibi safsatalar .
Sn. Tatar , dün Toplumsal Direniş Bayramında vurguladı .
İki egemen devlet temelinde ve Kıbrıs Türkünün eşit , uluslararası statüsünün tanınması ile ancak resmi müzakerelere , başlanabilir .
Tabii güneyin yeni Bizans oyunu , her yapılan gayri resmi görüşmeyi de resmi görüşmeymiş diye servis etmesi .
Bu algıyı ortadan kaldırmak için Saray , yeni politikalar üretmeli . Tanınma olmadan hiçbir toplantıya Sn. Tatar’ın katılmaması , toplantıların alt düzeyde ivedi olanların yapılması .
Şimdi oyun .
Eylül’deki BM GK‘de oynanacak .
BM GK , ne gibi bir işlev üstlenecek .
Taraflardan biri , federasyon için belirtmiş olduğu iradesini , geri çektiğini bildireli yıllar oldu .
Geçen yıl da , BM GK ‘ da KKTC’nin tanınmasını kürsüden Sn. Erdoğan , tüm kurul üyelerinden talep etti .
Bundan geri dönüş olabilir mi ?
Boşuna umut , sonuçta , sukutu hayale dönüşür ve umutları yitirilir .
Dün , Toplumsal Direniş Bayramımızı kutladık .
Üç Bayram .
Sahra çadırını oluşturan üç direk .
Bunların orta direği TMT .
Oluşmamış olsa idi , ne olurdu ?
Toplumsal Direniş Bayramı kutlu ve mutlu olsun .
Şehitlerimize , binlerce rahmet ve minnet .
Gazilerimize , sağlıklı ve mutlu , nice yıllar diliyorum .
Nice 1 Ağustos’lara .