Türkiye Cumhuriyeti‘nin 100. Yılı kutlu olsun

Bu yıl Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılı. Cumhuriyet’e giden yol İstiklal Harbi, Bağımsızlık Savaşı, Kurtuluş Savaşı veya Milli Mücadele’dir.

Bu yıl Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılı. Cumhuriyet’e giden yol İstiklal Harbi, Bağımsızlık Savaşı, Kurtuluş Savaşı veya Milli Mücadele’dir. Milli Mücadele Türkiye’nin yakın tarihinin en önemli dönemidir. Milli Mücadele, Türk milletinin, büyük ve güçlü devletler karşısında her türlü yokluk, sıkıntı ve imkansızlık ile daha önce benzeri görülmemiş zaferinin adıdır. 19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a çıkmasıyla Milli Mücadele başlamıştı.
* * * *
Atatürk Nutuk‘ta, ‘Ben, 1919 senesi Mayıs içinde Samsun'a çıktığım gün elimde, maddi hiçbir kuvvet yoktu. Yalnız büyük Türk Milleti'nin asaletinden doğan ve benim vicdanımı dolduran yüksek ve manevi bir kuvvet vardı. İşte ben bu milli kuvvete, bu Türk Milleti'ne güvenerek işe başladım‘ diyor. Milli Mücadele, 11 Ekim 1922'de imzalanan Mudanya Müterakesi ile sona ermiştir. Türk milleti üç yıl süren savaş sonunda bağımsızlığına kavuşur.
* * * *
O günlerin Mudanyası’nı ünlü ABD’li gezgin yazar Ernest Hemingway, 23 Ekim 1922 günkü The Toronto Daily Star gazetesinde şöyle yazar; ‘Marmara kıyısında sıcak, toz toprak içinde, yolları arnavut kaldırımı döşeli, evleri ahşap, sivrisinek yuvası ikinci sınıf kıyı kasabasıdır. Batılılar buraya barış dilenmeye geliyorlardı. Yoksa barış istemeye ya da barış koşullarını dikte ettirmeye değil‘. 1919‘da en imkansız şartlarda ‘Ya İstiklal Ya Ölüm’ sloganıyla başlayan Milli Mücadele, 1919-1923 arası müthiş bir mücadele sonucu Yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu ile noktalanır.
* * * *
Atatürk, İstanbul ve Ankara’da birçok yabancı gazeteciyle görüşür. Bunlardan biri de ABD’deki ‘The Saturday Evening Post’ adlı haftalık derginin muhabiri Isaac F. Marcosson’dur. 1923 Temmuz ayında Ankara’da Atatürk ile yaptığı görüşme, derginin 20 Ekim 1923 günkü sayısında yayınlanmış. Bu görüşmenin Prof. Dr. Ergun Özbudun tarafından yapılan geniş tercümesi Atam Dergisi’nin Kasım 1984, Cilt 1, Sayı 1’de 168-191 sayfalarından yayınlanmış.
* * * *
Çankaya Köşkü’ndeki görüşme Atatürk’ün sorusuyla başlıyor.
- ‘Size ne söylememi istiyorsunuz’
’Bana Amerikan halkı için bir mesaj verebilir misiniz ?
En ufak bir tereddüt geçirmeksizin şöyle der.
- Büyük Millet Meclisi’nin 1920 Ocak'ta ilan ettiği Milli Misakımız, sizin bağımsızlık Beyannamesi’ne çok benzer. O sadece, Türk ülkesinin istiladan kurtulmasını ve kendi kaderimize hakim olmamızı ister. Bağımsızlık, hepsi bu. O halkımızın misakı, anayasasıdır ve ne pahasına olursa olsun, bu misakı korumaya kararlıyız’. Misak-ı Milli, Türkiye’de Kurtuluş Savaşı başlangıcında ortaya çıkmış bir kavramdır. Günümüz Türkçesiyle belki de Ulusal Yemin olarak nitelenebilir.
* * * *
Dünyada büyük liderlerin belleklere kazınmış, tarihin seyrini değiştiren sözleri var. Mustafa Kemal Atatürk’ün de böylesine birçok sözü var. Bunlardan biri de ‘Efendiler! Yarın Cumhuriyet'i ilan edeceğiz’dir. 28 Ekim 1923 günü akşamı Çankaya Köşkü'ndeki akşam yemeğinde söylenen bu sözün ardından ülkenin tarihinde yepyeni bir sayfa açılır, bir ulusun kaderi değişir. İşte bu sözün söylenmesinden sonra tam 100 yıl geçti. Kişiliği, dehası, fikirleri ile bugün de Türk milletine yol gösteren Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını Cumhuriyet’in 100. yılında bir kez daha rahmet ve minnetle anıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılı kutlu olsun.

Bu haber 1539 defa okunmuştur

:

:

:

: